İki çocuk okutan bir anneyim. Her gece kafamı yastığa koyduğumda “Yarın çocuklarımın beslenmesine ne koyacağım?” kaygısıyla uyuyorum. Ve biliyorum ki benim gibi milyonlarca anne var.
Avrupa’da çocuklar yeterince beslenemiyorsa ailelerinden alınıyor. Türkiye’de böyle bir uygulama olsa sanırım hiçbir evde çocuk kalmazdı; çünkü çocukların büyük çoğunluğu doğru düzgün beslenemiyor. Buna rağmen okullarda -çocuklar beslenmelerine süt, peynir, meyve koyamazken- “yardım” adı altında velilerden hâlâ para toplanıyor. Veliler kendi çocuğunun beslenmesini dolduramaz haldeyken, bir de bunun yükü velilerin sırtına bindiriliyor.
Ağzımızı açıp bu düzene itiraz ettiğimizde ise karşımıza “Şükredin!” diyorlar. Peki onlar biraz şükretse olmaz mı? Biraz da kendilerine bakıp bu halkın, özellikle de annelerin omzuna binen yükü görseler?
Hangisinden vazgeçelim?
Asgari ücretle ne yapalım? Kira mı ödeyelim, faturaları mı yatırıp ayakta kalmaya çalışalım, yoksa çocuk mu okutalım, beslenme mi hazırlayalım? Bize “idare edin” diyenlere soruyorum: Hangisinden vazgeçelim?
Bugün biz, tüfek sesinin olmadığı ama her gün cebimizde, mutfağımızda, okul kapısında hissettiğimiz kocaman bir savaşın içindeyiz. Savaş sadece top, tüfek, bomba ile olmaz; eğitimin çökertilmesi, halkın yoksullaştırılması, çocukların okulda aç bırakılması da bir savaştır.
Bir kadın çocuğunun beslenmesine doğru düzgün bir öğün koyamıyorsa, o kadının içinde kıyametler kopuyordur. O anne her gün kendi içinde savaş halindedir.
Ben bir anne olarak bu sistemi şiddetle kınıyorum. Annelerin gözyaşının, çocukların açlığının normalleştirildiği bu düzene razı değilim, razı olmayacağım. Ekmek de bizim, gül de bizim.
Fotoğraf: Evrensel
İlgili haberler
Sosyal alan yok, geçim zor: Gülsuyu’nda gençler uyuşturucunun kıskacında
Gülsuyu’nda yaşayan iki genç kadınla konuştuk; hem mahallenin gündelik yaşamını hem de arkadaşlarının uyuşturucuya, çetelere nasıl sürüklendiğini anlattılar.
Beslenme çantasındaki yoksulluk: Bazen aç kalkıyor, bazen öğün atlıyoruz
Artan gıda fiyatları ve yoksulluk çocukları vurdu. Öğlen arası sefer tasıyla okuldaki çocuklarına yemek taşıyan velilerin sofrasında tek çeşit yemek var. Meyveye rastlamak ise mümkün değil.
Asgari ücrete yapılan düşük zamma tepkiler sürüyor: Hesap yaparak yaşamaktan bıktık!
Asgari ücrete sadece 304 lira zam yapılmasına işçilerin tepkisi büyüyor. İzmir Bornova’da yaşayan kadınlar zammın kayıplarını karşılamayacağını belirtirken, ‘Hesap yaparak yaşamaktan bıktık’ diyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN

























