
13 Ekim’de olayın olduğu gün ben burada değildim. Bir yeğenim yoğun bakımdaydı, Adana’ya gitmiştim. O gece Adana’da kalmam gerekiyordu. Haberi aldım, hastaneye gidemedim, o gece geri döndüm. Büyük bir acı yaşadım, bu acının tarifi yok...
Helin’in cenazesinin kaldırılacağı gün kadınlar yanıma geldi ve “cenazeyi biz kadınlar taşımak istiyoruz” dedi. Ben daha olayın ne olduğunun farkında değildim. Sadece bir genç kadının katledilmesi karşısında bu talebi en doğal hak olarak gördüm. Cenazeyi kadınlar taşıdı.
Başsağlığı için bir çok bakan, vekil, Başbakan geldi “Biz sizin yanınızdayız” dediler. Ama iktidar tarafından o dönem verilen önergeler reddedildi. Biz bunları gördük yaşadık.
Davanın öncesinden bugüne kadar bir çok sivil toplum örgütüyle, kadın örgütleriyle, kadın dayanışma dernekleriyle, duyarlı insanlarla, sendikalarla bazı siyasi partilerle, vekillerle, duyarlı sanatçılarla görüştüm. Birlikte fikir alışverişi yaparak katilin cezalandırılması için mücadele ettik.
Biliyorsunuz ilk duruşmaya yanlış sanık getirildi. O gün duruşma saat 13.00’de başlayacakken 17.00’ye doğru mahkeme salonuna alındık. Saatlerce adliyede bekletildik ancak bir skandal yaşandı ve duruşmaya yanlış sanık getirildi. Bu denetimsiz tutum onların aleyhine oldu. Çünkü yanlış sanığın gelmesi kamuoyunda tepki yarattı.
Ailem bu süreçte bana çok destek oldu. Kadın Meclisleri, Mor Dayanışma, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, Umut Vakfı ve diğer STK’lar, yöre dernekleri bu davada bize destek oldu, mücadelemize ses verdiler. Diğer duruşmalarda da bizi yalnız bırakmadılar.
5. duruşmada emsal bir karar alındı. Katilin ağırlaştırılmış müebbet ve 28 yıl 6 ay ceza almasını kimse beklemiyordu. Çünkü kadın cinayetleri davalarında maalesef iyi hal indirimleri ile katillere ödül gibi cezalar veriliyordu. Takım elbise giydiği, özür dilediği, mahkemeye heyetine karşı saygılı bir tutum sergilediği için iyi hal indirimi alabiliyordu. Bu davada iyi hal indirimi uygulanmaması; davayı sahiplenen duyarlı insanların, kadın örgütlerinin, STK’ların ve bizim mücadelemizin sonucudur.
Biz her zaman bu işler olmadan önlem alınması için, başka canların yanmaması için caydırıcı ve örnek cezalar uygulanması gerektiğini söyledik. Bu karar umarım bazı canilere de örnek olur. Bundan sonra umarım daha da iyi kararlar çıkar, başka hayatlar sona ermez, ailelerin canı yanmaz.
Kadın cinayetlerine, çocuk istismarına, artan bireysel silahlanmaya karşı bir imza kampanyası başlattım. Silahlar insanların güvencesi değildir. Bir evde silah bulunması her zaman bir tehlikedir, önlenemeyecek olaylara sebep olabilir. Örneğin her ailede tartışmalar yaşanabilir. Evde bir silah olduğunda bir anlık öfkeyle anne-baba, eş, evlat katili olabilir bundan daha büyük bir ızdırap yoktur. İnsanlar gücünü demir parçasından almaya çalışıyorlar. Silah taşıdıkları zaman cesaretli olduklarını düşünüyorlar ama öyle değiller. Bence bir insanın en büyük silahı aklıdır, kalemidir. Bireysel silahlanmaya karşı düzenlediğimiz imza kampanyasını her yerde duyurmaya çalıştım. Meclise internet üzerinden silah satışının engellenmesi ile ilgili önerge verdim. Birkaç site kapatıldı ama silah satışı hâlâ devam ediyor.
İmza kampanyasına memleketin her yerinden destek geldi. Mesela; İstanbul dışında farklı insanlar -herhangi bir kuruma bağlı olmayan- kendileri inisiyatif alarak çevrelerinde kampanyamız için imza topladılar. “Abi 5 tane imza topladım yeter mi” diye beni aradığında bu mücadeleyi sahiplendiğini görüyorum. Kendi bulunduğu alanlarda, ailesinden, akrabalarından, arkadaşlarından imza toplamış olan bir çok insan bana imzaları ulaştırdı. Bu kampanyada hedefimiz 1 milyon imza. Topladığımız imzaları meclise götüreceğiz.
Helin ve katledilen tüm kadınlar ve çocuklar için adalet talebimi her yerde dile getirdim. Bizler bir Helin, bir Leyla, bir Eylül daha ölmesin, bireysel silahlanmanın önüne geçilsin diye mücadele ettik ve etmeye de devam edeceğiz. Eylül ve Leyla’nın ailelerine sabır diliyorum. Evladını kaybetmiş bütün ailelerin de yılmadan kamuoyu oluşturarak davalarına sahip çıkması gerekiyor. Tek başlarına kaldıklarını düşünmesinler, bu canilerin ceza alması için mücadele etmekten vazgeçmesinler.
Bu davada yanımızda olan kadın örgütlerine, bütün sivil toplum kuruluşlarına, duyarlılık gösteren herkese teşekkür ediyorum.
İlgili haberler
Helin’in cenazesi kadınların omuzlarında: Bir tek kadınlar için mi adalet yok!
Pendik’te öldürülen lise öğrencisi Helin Palandöken’in cenazesi kadınların omuzlarında toprağa verildi. Cenazede konuşan kadınlar ve Helin’in arkadaşları bütün kadınlar için adalet istedi.
Helin ve annesi ‘mücadele’ demişti şimdi sıra bizde…
Okuduğu lisenin önünde pompalı tüfekle öldürülen Helin’in yaşamını, çocukluğunu annesinin arkadaşı Adile Doğan anlattı.
Helin için kadınlar eylemde
Pendik'te katledilen 17 yaşındaki Helin için kadınlar bir araya geldi, kadın cinayetlerine dur demek bir arada olma ve birlikte mücadele etme çağrısı yapıldı.
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği ‘Helin için susmuyoruz’ diyor
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, Pendik’te okul çıkışında öldürülen lise öğrencisi Helin Palandöken için basın açıklaması yapacak.
Helin’in babasından mektup var
“Başka kimsenin başına böyle bir olay gelmemesi için, başka kimsenin yüreğine bu acının düşmemesi için adaletin sağlanması lazım. Bunun için bu olayın peşini bırakmayın.”
Helin’in adı Yalova’da parka verildi
Yalova Belediyesi, İstanbul’da okul çıkışında öldürülen 17 yaşındaki Helin Palandöken’in adını, İsmetpaşa Mahallesinde bulunan bir parka verdi.
Helin’in duruşmasına yanlış sanık getirildi, duruşma ertelendi
17 yaşındaki Helin’i öldüren Mustafa Yetgin’in ilk duruşması öncesi adliye önünde bir araya gelenler ‘Yasta değil isyandayız, Helin Palandöken’i unutmayacağız’ dedi.
Helin’in babası: Kadınları öldürenlere ödül gibi ceza veriliyor
Okul önünde öldürülen 17 yaşındaki Helin Palandöken davasında sanık duruşmaya takım elbiseyle geldi.Kadın cinayetlerine isyan eden Helin’in babası “Kadınları öldürenlere ödül gibi ceza veriliyor” dedi
Başka Helin’ler ölmesin diye bir imza da sen ver
Öldürülen lise öğrencisi Helin Palandöken’in babası Nihat Palandöken’in bireysel silahlanmaya karşı başlattığı imza kampanyası 30 bin imzaya ulaştı. Bir imza da siz verin!
Eylül’ün ölümünün üzerine ‘hadım’ fırsatçılığı
8 yaşındaki minik Eylül’ün istismar edilerek öldürülmesiyle ilgili hükümetten gelen açıklamalarla hadım tartışmaları yeniden gündeme taşındı.
Helin Palandöken’in katiline ağırlaştırılmış müebbet
Helin Palandöken'inin katili Mustafa Yetgin'e indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ancak Mustafa Yetgin'e cinayet öncesi yardım eden tutuksuz sanık Halis Can ise beraat etti.
Çocuklar kelebek ömrüne mahkum olmasınlar diye...
Soruyoruz size; bugün “bekasını koruyoruz” dedikleri devlet, bizim çocuklarımızın canını hiçe sayıyorsa, korunan kimin bekasıdır? İhya edilen kimin çıkarıdır? Cevaplarımız dergimizde...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN