Eylül’ün ölümünün üzerine ‘hadım’ fırsatçılığı
8 yaşındaki minik Eylül’ün istismar edilerek öldürülmesiyle ilgili hükümetten gelen açıklamalarla hadım tartışmaları yeniden gündeme taşındı.

Ankara’nın Polatlı ilçesinde kaybolduktan 7 gün sonra cansız bedeni bulunan ve istismar edildikten sonra boğularak öldürüldüğü anlaşılan Eylül Yağlıkara’nın ölümünün ardından hükümetten yapılan açıklamalarla ‘hadım’ tartışması yeniden gündeme getirildi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Eylül Yağlıkara’nın öldürülmesine ilişkin yaptığı açıklamada “Cinsel kastrasyon (kimyasal hadım) dediğimiz tedbiri de bütün yönleriyle yeni dönemde devreye sokacağız” dedi.

Bozdağ’ın açıklaması şöyle: “Türkiye olarak bu tür cinayetleri önleme konusunda ciddi tedbirler aldık bugüne kadar hükümet olarak. Önümüzdeki dönemde bu tedbirleri tekrar gözden geçirip cezaları daha da artıracak adımlar atacağımızı daha önce açıklamıştık ancak seçimin araya girmesiyle bu düzenlemeler yapılamamıştı. Yeni dönemde bu konularda cezaları daha da artıran adımları atacağımızı buradan bir kez daha ifade etmek isterim. İnsanlığı utandıran, insanlıktan nasibini almayan bu tip kişilerin toplum içerisinde, toplum ve insanlar için daha fazla tehdit ve tehlike arz etmemesi için ayrıca önleyici tedbirleri artıracağız. Cinsel kastrasyon dediğimiz tedbiri de bütün yönleriyle yeni dönemde devreye sokacağız. Bu konuda da kararlı adımlar atacağız.”

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de erken seçimin hemen öncesinde Meclis gündeminde olan çocuk istismarı yasasını gündeme getirerek şöyle konuştu: “Bu husus, Meclisimizin ilk gündem maddelerinden birisi olacak. Biliyorsunuz tasarıyı meclise sevk etmiştik ama meclisin tatile girmesiyle yasalaşmamıştı. İlk dönemde bu konu kanunlaşacaktır.”

HÜKÜMET ‘HADIM’ SÖYLEMİYLE POPÜLİZM YAPIYOR
24 Haziran’da erken seçim ilan edilmesinin hemen öncesinde tüm eleştireler görmezden gelinerek hükümet tarafından meclis gündemine getirilen Çocuk İstismarı Yasa Tasarısında ‘hadım’ maddesi de yer almış ve kadın ve çocuk hak örgütlerinin tepkisine neden olmuştu. Tepkinin nedenlerin başında ise böylesi yüksek cezaların cezasızlığa yol açması vardı. Tepki gösterenler, Türkiye’de çocuk istismarı konusunda cezalarla ilgili sorunun ‘cezaların az olması’ değil, yasaların uygulanmaması ve önleyici tedbirlerin alınmaması olduğunu dikkat çekerek hükümetin hem kamuoyundaki tepkiyi dindirebilmek hem de kendi lehine çevirebilmek için hadım, idam gibi söylemleri kullandığına dikkat çekmişti.

Çocuk istismarı yasası ve hadım hakkındaki tartışmaları okumak için TIKLAYIN.

NE OLMUŞTU?
Bursa’da yaşayan İbrahim-Şerife Yağlıkara çifti, yaz tatili için memleketleri Ankara’nın Polatlı ilçesine bağlı Uzunbeyli Mahallesi’ne geldi. Yağlıkara çiftinin 3 çocuğundan en küçüğü Eylül, 22 Haziran Cuma günü öğle saatlerinde arkadaşlarıyla birlikte oyun oynamak için evden çıktı ancak bir daha dönmedi.

7 gün boyunca süren arama çalışmalarında küçük kızın izine rastlanılmadı. Ama süren soruşturma kapsamında, komşu Uğur Koçyiğit gözaltına alındı. Uğur Koçyiğit’in el konulan otomobilinde bulunan saç teli ile yıkandığı tespit edilen arka koltuklar ve paspaslar kriminal laboratuvarda incelendi. Eylül’ün yakınlarından alınan DNA örnekleriyle Uğur Koçyiğit’in aracının koltuğunun yıkanan bölümünde bulunan eldivendeki kan lekeleri ile saç telinin uyuştuğu belirlendi.

Köyde yaşayan çoban İzzet Bükülmez, Cuma günü jandarmayı arayarak tutuklanan Uğur Koçyiğit’i olay günü Yüzükbaşı yolu mevkisinde arabasıyla gördüğünü söyledi. Bunun üzerine ekipler mahalleye 2 kilometre uzaklıktaki bölgede ceset arama köpeği ile çalışma başlattı. Aramalar sırasında köpeğin tepki vermesi üzerine, elektrik direğinin dibi kazılınca Eylül’ün cesedine ulaşıldı. Elektrik tellerinin bulunmadığı direği ise tutuklu Uğur Koçyiğit’in diktiği belirlendi.

7 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara’nın istismar edildiği, sonrasında boğularak öldürüldüğü ve vücudunda kesici alet izleri bulunduğu belirlendi. Eylül’ün katil zanlısı Uğur Koçyiğit tutuklandı ancak sorgusunda hiçbir soruya yanıt vermedi.

İlgili haberler
Çocuklara tecavüz edilmesine karşı çıkayım derken tecavüzün bir parçası olma!

Bebeklerin, çocukların tecavüze uğramasına karşı çıkıyorum zannederken yaptıklarınızla, söylediklerinizle, eylediklerinizle o tecavüzün gerçekleşmesine yardım ve yataklık ediyor olabilirsiniz!

Zina, idam, hadım... Çocukları bir de devlet eliyle susturalım!

Çocuk istismarını zinaya, hadıma, idama bağlamak, iktidarın çocukları çocuk olmaktan çıkaran, kadınları eşit olmaktan uzaklaştıran her türden uygulamasına zemin oluşturmaya kolaylık sağlamak demek.

Çocuk istismarında ‘oldubitti’ yasası

Çocuk istismarı gerek yaşanan örnekler gerekse de yargının yaklaşımıyla yakıcı bir gündem olmayı sürdürürken, hükümet ilgili yasa konusunda kapalı kapıların ardında bildiğini okuyor.

Çocuk istismarı yasasına uzmanların da söyleyecekleri var!

Çocuk istismarı konusunda yasa hazırladıklarını, son aşamaya gelindiğini açıklayan hükümet uzmanların görüşlerine başvurmadı. Uzmanlar görüşleri alınsaydı neler söyleyeceklerini Ekmek ve Gül’e anlattı

5 MADDEDE SAYIYORUZ: Çocuk istismarında gerçek önlemler işte böyle alınır!

Çocuklara cinsel istismar gündem olduğunda hissettiğimiz duyguların başında öfke ve çaresizlik geliyor.

Hükümetin hadım ısrarı

Eleştirileri gözardı eden hükümet, çocuk istismarında ‘hadım’da ısrar ediyor. İstismarı önleyici tedbirler alınması gerektiği uyarılarını da dikkate almayan hükümet ‘iyi hal’ indirimine de dokunmuyor.


Editörden