
Uyandığımda Sesim Yoktu, açık bir şekilde baskı gören, örtülü bir baskının içinde kendini bulan, yaşadığı bir çok korku ve toplumun ona dayattıklarından dolayı kendini ifade edemeyen, sesleri kısılmış, hırpalanmış, hatta canice öldürülmüş kadınların hakları için yazılmış bir başkaldırı oyunudur. Kadına şiddeti ve kadının toplumdaki yerini, annesinin ölümünden sonra kendi hayatınında tıpkı ona benzemesi üzerine sorgulayan bir kadın yazarın hikayesidir.
Uyandığımda Sesim Yoktu bir başkaldırı ve meydan okuma olarak, kadınların özgürce kendi seslerini bulabildikleri, kendilerini ifade edebildikleri bir toplumun mümkün olacağını bize göstermek ister.
Uyandığımda sesim yoktu kadının kendi gücünü hatırlaması, ayakta durabilmesi ve özgürce kendini ifade edebilmesi için kadınların sesi olmayı amaçlıyor.
İlgili haberler
GÜNÜN OYUNU: Şafakta Buluş Benimle
Yüklü bir oyun “Şafakta Buluş Benimle”. Usul usul yağıp sırılsıklam ediyor. Sıradan cümlelerle; en çok üzerinden atladığımız, büyük resimlerde yitirdiğimiz “sevgiyi”, en zor yerinden anlatıyor.
GÜNÜN OYUNU: Psikoz 4.48
Psikoz, yalnızca bir bireyin kendisiyle hesaplaşmasını değil, aynı zamanda kapitalizmin insanı kendi benliğinden soğutan, yabancılaştıran yönlerinin insan üzerindeki etkisini de anlatan bir oyun.
GÜNÜN OYUNU: Furuğ Ferruhzad
Harun Güzeloğlu'nun oyunlaştırdığı Furuğ Ferruhzad, Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde izleyenlerle bugün buluşuyor. Furuğ’ya hayat veren oyun, Furuğ’u şiirleriyle tanıtıyor...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN