
Hayatta var olan her şeyi şiire dönüştürebilmesi için şairden simyacı olması beklenir. Dilek Özkan'ın bunun bilincinde olduğu çok açık. Şiirlerini yazarken sonucu merak eden bir simyacı gibi aranıyor. Duyguları, düşünceleri, davranışları, bireysel / toplumsal olgu ve olayları simgelerle anlatmaya koyuluyor. Dönüştürüyor. Bu alegorik (istiare-i temsiliyye) anlatımla yepyeni dilsel olanaklar elde ediyor.
Dilek Özkan, bir öznenin yemek / tatlı yaparken kullandığı malzemelerin adı olan sözcüklerin gerçek anlamlarının dışına çıkarak oldukça etkileyici çağrışımsal anlamlar elde ediyor. İmgelerin kurgusu, sonuçta şiirin bütününü bir imgeye dönüştürüyor. Yemek pişirmekten, tatlı yapmaktan yola çıkıldığı için kadın öznenin toplumsal konumuna da yeni bir açılım getiriyor Dilek Özkan. Bu, dilde de verili olanın dışına çıkmasını sağlıyor. Kavrayıcı, ironik gönderilerle yüklü, okunabilirliği olan şiirler. Hayatı bütün incelikleriyle duyumsayan insanın şiirleri.
Kaos Çocuk Parkı Yayınları
Tanıtım bülteninden.
İlgili haberler
GÜNÜN KİTABI: Sinek kadar kocam olsun başımda bulunsun
Bir adama ait olma, birinin ‘karısı olma’ duygusunun yarattığı rahatsızlıktan yola çıkılan bu kitabı okuduğunuz da çok tanıdık ve bir o kadar akıcı kısa öykülerle karşılaşacaksınız.
Yaşamın acılarına karşı alaysı bir gülüş: Didem Madak şiirleri
Didem Madak, şiirlerinde yer yer sertleşen bir dille kadın duyarlılığını ortaya koyar. Erkek egemen, baskıcı topluma karşı kadınca meydan okumayı seçmiştir.
GÜNÜN KİTABI: Vejetaryen Külkedisi
Bilinen Külkedisi masalını ters yüz eden bu kitapta yakışıklı bir beyaz atlı prens yok, kötü kalpli cadılar yok, dar ayakkabılar ve içinde rahat edilmeyen gösterişli elbiseler de yok!
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN