AKP’nin gerici, cinsiyetçi politikalarına bir yenisi üniversite ulaşım aracımız ile ekleniyor.
Diğer toplu taşıma araçlarımız olan otobüs ve dolmuş üniversiteden çarşıya kadar gidiyor. Çarşı dışında oturuyorsanız eve ulaşmak için iki vesait kullanmak gerekiyor. Pembe trambüslerle bunu tek araca indirmekle övünüyorlar. Ancak trambüs üniversiteden MAŞTİ’ye kadar gitmektedir; bu iki mesafe arasında oturan arkadaşlarımız için tek vesait ile tekin olmayan bir yol güzergahı tek seçenek oluyor. İkinci öğretimdeki kadın arkadaşlarımız akşam ders çıkışı yanında kendini korumak adına çakı, bıçak vs. kesici alet bulundurmak zorunda kalıyor. Geç saatte bile evine tedirgin, korku içinde giden; kimi zaman sözlü tacize uğrayan ve kötü bakışların hedefi olan bu kadın arkadaşlarımız için herhangi bir tacize, tecavüze veyahut saldırıya uğramamaları için üretilecek çözüm pembe trambüs müdür? Bu çözüm ne kadar olumlu bir sonuç verecektir göreceğiz.
Peki soruyorum; bizler pembe trambüse binmediğimiz zaman tacize ya da tecavüze maruz kaldığımız zaman “O da mini etek giymeseydi, gece yarısı orada ne işi vardı o saatte?” diyecekler mi? Tecavüzü meşrulaştıranlar bu sefer de “Pembe trambüse binmedi” mi diyecek. Bunlar kadınları korumak için yapılan uygulamalar değil, aksine tecavüzü meşrulaştırma, kadını ötekileştirme adına atılan adımlardır. Biz kadınlar kabul etmeyeceğiz, ayrıştırılmamıza izin vermeyeceğiz ve AKP’nin bize dayattığı pembe trambüsü kabul etmeyeceğiz.
Şunu da söylemek isterim ki üniversitemiz şehir merkezine 17 km uzaklıkta ve araştırma hastanesi ile ortak ulaşım araçlarını kullanıyor. Şayet AKP bir çözüm üretmek istiyorsa kadınları ötekileştirip, pembe trambüs ile ayrıştırmak yerine ulaşım araçlarının kapasitelerini, artırmalı. Çünkü pembe trambüs asla bizi koruyan bir seçenek değildir, olmayacaktır.
Biz üniversiteli kadınlar pembe trambüsü asla kullanmayacağız. Çünkü çözüm toplumdaki erkeklerin zihniyetini düzeltmektir, bizi pembe trambüs ile ayrıştırmak değil.