
Merhaba Ekmek ve Gül okurları; kadına şiddet son yıllarda dünya çapında olduğu gibi Türkiye’de de sıklıkla gündeme geldi. Pandemi sürecinde de gerek çevremizden gerekse gündemden gözlemledik kadına şiddeti. Ekonomik bunalım, ücretsiz izinler ve dışarı çıkıp iş arayamamak pandemi döneminin olumsuz getirileri olarak kadınlara yansıdı. Televizyondan izlediğim, haberlerden okuduğum bu şekildeydi ancak benim penceremden durum şöyleydi; babam pandemiden önce ev işlerine pek yardım etmezdi. Pandemi sürecinde evde kalınca bize ev işlerinde yardımcı oldu. Hem temizlik işlerine yardım etti hem yemek yaptı. Sadece ara ara evde kalmanın verdiği gerginlik oluyordu. Bu süreç aslında bir yerde ev içi işlerde erkeklere de görev bindirdiği için kadınlar erkekler tarafından bir nebze de olsa anlaşıldı. Keşke bu dönem her kadın için evdeki erkek tarafından anlaşılmak üzerine kurulu bir dönem olarak geçseydi. Bu dönemi geride bırakıp yeni normale alışmaya çalışırken gündemimizi yine kadına şiddet oluşturuyor.
TOPLUMSAL NORMLAR ŞİDDETİ BESLİYOR
Şiddet denince akla ilk olarak fiziksel güç kullanımı geliyor. Fakat kadına şiddet fiziksel olmakla beraber psikolojik, cinsel, sözel, ekonomik ve sosyal şiddet şeklinde de uygulanmakta. Bu davranışlar insanda “Niçin bunu yapıyorlar?” sorusunu uyandırıyor. Elbette bunun birçok nedeni var fakat meseleye kuş bakışı bakınca birkaç şey çok net bir şekilde karşımıza çıkıyor; erkeklerin biz kadınları küçük görerek herhangi bir işi yapamayan, beceriksiz biri olarak itham etmeleri, kadının kişiliğini ve fikirlerini önemsememe, bizi birey olarak görmemeleri; erkeklerin kadına şiddet uygulayabilme hakkı olduğunu düşündürüyor.Özellikle ekonomik özgürlüğü olmayan kadınların hayatında erkeklerin bu düşüncelerinin yansımalarını daha açık şekilde görüyoruz. Yeri geliyor eşine yaptığını etrafındaki diğer kadınlara da yapmaya çalışıyor. Meseleyi sadece gördüğümüzle değil, derine inip günümüzle harmanlayarak anlamak gerekiyor. Dolayısıyla erkeklerin bu davranışlarının temelinde yetiştirilme tarzı ve toplumsal normlar da yatıyor. Küçükken yaptığı her şeyin doğru yanlış demeden takdir edilmesi erkeğin kendisini kadınlardan üstün görmesine neden oluyor. Erkeklerin uyguladığı şiddetin toplumda mazur görülmesi herhangi bir yaptırımın uygulanmaması şiddetin gün geçtikçe artmasına sebep oluyor.
Kadına şiddetin önüne geçmek için toplumda yıkılması gereken çok şey var. Mesela ben Hacettepe Üniversitesinde Aile ve Tüketici Bilimleri bölümünde okuyorum. Bölümüm toplum tarafından sadece kadınların okuması gereken bir bölümmüş gibi lanse ediliyor. Bir erkek arkadaşıma benim yanımda “kadın bölümü okuyorsun” denildi. Anlattığım sadece bir örnek, toplumda daha büyük örnekleri var. Bu aslında erkeğe de şiddet. Toplum erkeği bastırarak onun içindeki şiddeti besliyor, olan kadına oluyor. Derdimizin ne olduğunu biliyoruz, duyurmaya çalışıyoruz, çözüm yolu bulmaya çalışıyoruz; kadınlar için hayati önem teşkil eden yasaların uygulanmaya konulması şiddeti bir nebze azaltacaktır. Ayrıca günümüzde daha çok önem kazanan dayanışma, birlik beraberlik ve mücadele kadına şiddete engel olan en önemli unsur. Şiddet karşısında kadınla dayanışmak çoğu şeyi değiştirir.
İlgili haberler
Pandemi sürecinde kadına yönelik şiddet artmaya devam ediyor
Birleşik Metal - İş Kadın Komisyonu, pandemi sürecinde kadına yönelik şiddetin artmasına ilişkin bir rapor yayımladı.
GÜNÜN ANKETİ: Almanya'da kadına yönelik şiddet oranı artıyor
Almanya'da korona sürecinde kadın ve çocuğa yönelik şiddet oranları artıyor. Yapılan bir ankette, fiziksel şiddetin ve tecavüzün arttığı belirtiliyor. Tetikleyici en önemli faktör ise ekonomi..
İçişleri Bakanlığına göre kadına yönelik şiddet pandemide azaldı
Kadın örgütleri, pandemi sürecinde şiddete karşı önlem ve koruyucu mekanizmalara kadınların ulaşamadığını defalarca söylese de İçişleri Bakanlığı ‘şiddet azaldı’ dedi.
İHD Kadın Komisyonu: Pandemi sürecinde kadına yönelik şiddet ve hak ihlalleri arttı
İHD Kadın Komisyonu yayımladığı ‘Pandemi Döneminde Kadın’ raporuyla kadına yönelik şiddetten, iş cinayetlerine kadar birçok hak ihlaline dikkat çekti.
‘Kadına yönelik şiddet engellenmedikçe daha çok Sakineler olacak’
Evliliği boyunca şiddet gören Sakine, ayrılmasına rağmen tehdit edilmeye devam ediyor. Kendi annesine de şiddet uygulayan erkek hapse girmemek için Sakine’yi şikayetini çekmesi için tehdit ediyor.
Bakanlığın ‘Azaldı’ dediği şiddete bir de tanık olduklarımızdan bakın!
Korona günleri ve uygulanan karantina ile birlikte hayatlarımızı daha da karartan şiddet ve cinayetler devlete göre azalırken, yaşadıklarımız ve şahit olduklarımız böyle bir tablo ortaya koymuyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN