
Esenyurt’tan, metal parça üreten bir fabrikadan yazıyorum size. Aslında size ilk kez yazıyorum. Son zamanlarda hepimiz gördük ki birbirimize daha çok ihtiyacımız var.
Biz pandemi boyunca çalıştık, hâlâ da çalışıyoruz. Mesai saatlerimizde hiçbir değişiklik olmadı. Ama bir süre Kısa Çalışma Ödeneği’ne gönderildik biz de. Ama pandemi başladıktan sonraişyerine yeni elemanlar da alındı.
Biz yorulduk, ucu ucuna denk getirdik her şeyi, yeri geldi yetti, yeri geldi yetmedi ama değişmeyen tek şey aynı yoğunlukla aynı tempoyla çalışmak oldu. Bizim iş yerindeki sorun şu; herkes ay sonu maaşını alıyor, başka hiçbir şeye karışmıyor. Ama öyle olmaması lazım. Ben hak ettiğim maaşı aldığımı düşünmüyorum misal. Bence hiçkimse almıyor. Bir sürü şeyle baş etmeye çalışıyoruz. Sağcı, solcu, Kürt, Türk, Alevi, Sünni denemeden birbirimize kenetlenmemiz lazım. Çünkü biz işçiler olarak hepimiz aynı gemideyiz, bizim yaşadıklarımızın sorumlusu hükümetle patronlar da kendi gemilerindeler.
Görsel: Pexels
İlgili haberler
Ağlayarak işe geliyoruz, suratı asık eve gidiyoruz, evde de huzur yok
Evde de huzur yok. Eşiniz işsizse, borcunuz varsa vah halinize. İşçi evlerinde araştırılsın kadına yönelik şiddet bayağı fazlalaşmıştır. Ben bir yılda iki kez dayak yedim.
‘İşten atılma yasaktır’ yalan, Kod 29 gerçek!
Aslı Börek fabrikasından bir işçi kadın yazdı: ‘İşten atılma yasaktır’ lafı koca bir yalan. Onlarca kadın işçi arkadaşımız işten atıldı, ücretsiz izne gönderildi. Ayda bin 170 liraya mahkum edildik.
Kafamızı biraz kaldırınca ‘İstifa edin’ diyorlar
Esenyurt’tan gıda işçisi bir kadın yazdı:Bu yaşadıklarımızın sorumlusu biz miyiz? İki tane sorumlu var, biri devlet diğeri de patron. Bunların üstesinden gelecek tek şey ise biziz, birliğimiz.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN