
Bizi bir savaşın ortasına atıp gittiler. Bu savaşta en ön safta yer alan bir kadın olarak bu süreç bizi ve çocuklarımızı çok etkiledi. Rahatsız olan oğlumu 2 aydır ara ara görebiliyorum. Bu durum beni çok etkiliyor. Bunun üstüne bir de hastanede yaşadığımız sorunlar içler acısı.
İlk olarak hiç halimizi, sıhhatimizi, malzeme sorunlarımızı, yemek sorunlarını, içeceğimiz suyu bile bize soran olmadı… Sendikamızın bize yolladığı suları içtik. Bizlere kovid-19 testini bile çok gördüler.
Bu savaşta milli beraberliği korumak adına canla başla çalışırken sayın bakanımızın bir akşam yaptığı açıklama ile bizi sağlık çalışanı olarak görmediğini öğrendik. Bu durum bu süreçte bizi çok üzdü. Birçok kadın arkadaşımız bu süreçte psikolojik olarak çok etkilendi. Yasaklarda hastanelerin hemşirelerle personelleri ayırdığını gördük. Örneğin; bizlere servis tahsis edilmedi. Bizler bu durumda çok mağdur olduk. Yollarda kaldık, yeri geldi evlerimize ulaşmak için saatlerce yürüdük. Bir kadın olarak bu süreçte çok yıprandığımızı söylemeliyim ve bunun manevi olarak karşılığını alamamak bir teşekkürün bile zor gelmesi bizleri çok üzdü.
İlgili haberler
‘İşten atılma korkusu olmadan çalışmak istiyorum’
‘1 Mayıs dolayısıyla ben de taleplerimi dile getirmek istiyorum; İş yerimizdeki kreşin ücretsiz olmasını isterdim mesela. İşten atılma korkusu olmadan çalışmak isterdim.’
Hastane temizlik işçileri: ‘Kurşunların arasında ateşin içinde gibiyiz’
Sağlık alanının en görünmezleri hastanede çalışan temizlik işçileri. Kadrolu, sözleşmeli, taşeron ayrımları yaşarken bir de ücretten sosyal haklara kadar en riskli grupta yer alıyorlar.
Hastanede çalışan temizlik işçisi: Biz görünmez gibi bir şeyiz, değersiziz…
Pandemi sürecinde hastanede çalışan temizlik personeli bir kadın, asgari ücretle, riskle burun buruna çalıştığını anlatıyor…
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN