
Yenibosna’da oturan ve her gün çalışmaya Bakırköy’e giden bir işçiyim. 9 yaşında bir kızım var. Yakınımda kızımı okula bırakabilecek kimse olmadığı için iş yerine yakın bir okula yazdırdım. Her gün birlikte iş ve okul stresi ile yollara düşüyoruz. İş, okul ve ödev derken yoğun geçiyor günler. Hafta sonu gelince biraz hava alalım, birlikte bir şeyler yapalım istiyoruz. Ben yürüyüş yaparım, kızım oyun oynar diye en yakınımızda olan parka gitmek istiyoruz. Fakat bulunduğumuz çevrede çok sınırlı sayıda park var. Oturduğumuz semt emekçi semti ve göç alan gittikçe kalabalıklaşan bir yer. Parklar çocukların yakınında olan, fiziksel açıdan gelişip sosyalleşebileceği en yakın yerler ancak bulunduğun konuma en yakın parkta salıncaklar çok az, çocuklar uzun süre sıra bekliyor, sıra çok olunca salıncakta dilediğince eğlenemiyor. Sosyal tesis adı altında açılan kafeler de parkı tamamen küçülttüğü için yürüyüş yolları kısaldı ve çocukların oyun alanı azaldı. Parkta kaydıraklar ve diğer oyuncaklar da yetersiz kalıyor. Yeşil alanlarımız, parklarımız artık ihtiyaçlarımızı karşılayamayacak kadar azaldı. Kendi mahallemizde uzağa gitmeden nefes alabileceğimiz alanlara ihtiyaç duyuyoruz. Malum her gün gelen zamlarla tatile gitmek bizler için lüks oldu. Bizler çocukken sokaklarda gönlümüzce oynayarak sosyalleşiyor, eğleniyor ve enerjimizi atıyorduk ama çocuklarımız bundan mahrum. Biliyorum ki birçok anne aynı sorunu yaşıyor, ‘Ne yapacağız, çocuklarımız nasıl sağlıklı büyüyecek?’ diye düşünüyoruz. Bu yaz aylarını çocuklarımız için nasıl dinlenecekleri ve eğlenecekleri bir tatile çevireceğiz Ekmek ve Gül aracılığıyla sormak istiyorum. Bir ebeveyn olarak çocuklarımızın güvenli bir ortamda doyabildiğince çocukluğunu yaşadığı, eğlendiği, sosyalleştiği alanlar istiyoruz…
Görsel: Freepik
İlgili haberler
Liseliyim, abimin şiddetine dur dedim, değiştireceğim!
Antep’te yaşayan liseli genç, aile evinde yaşadığı şiddet nedeniyle çocuk yurduna yerleştiriliyor ancak yurtta koşullar öyle zor ki, şiddet gördüğü eve dönmek durumunda kalıyor...
Gençleri Kutu Park’a mahkum eden hayat: Evlerin içi şiddet ve yoksulluk dolu
Hayatı gençler için Kutu Park’tan ibaret kılmaya çalışanlara karşı, bütün hayatı, tüm güzellikleriyle, hak ettiğimiz gibi özgürce, esenlikle, güven içinde birlikte kazanabiliriz.
Ben Zehra, 18 yaşında borçlu ve çalışmak zorundayım
‘Gençlik yıllarımı daha fazla borçlanmak için geçiriyorum. Bu güzel yaşlarımda eğlenmek ve öğrenmek yerine, kasiyerlik, garsonluk, amelelik yapıyorum...’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN