
Kadının emeğinin hiçe sayıldığı, iktidarın kadını ikinci sınıf vatandaş olarak gördüğü, kadının evde oturmasının istendiği, kadına düşman politikanın izlenerek erkeğin egemen kılınmak istediği bu düzene karşıyız. Biz erkeklerin bütünleyicisi değil, yoldaşıyız. Emeğimizin hiçe sayılmasını kabul etmiyoruz.
Biz de çalışıp emek veriyoruz ve yorgun bir şekilde işten döndüğümüzde evde çocuk bakımından, bitmeyen ev işlerinden tek başımıza sorumlu kılınmak istemiyoruz. Ev, ortak bir alandır ve bu yükün tek başına kadının sırtına atılması doğru değildir. Üç-beş çocuk doğurmamızın buyrulmasını da kabul etmiyoruz. Benim evim, benim bedenim, benim kararım...
İşyerinde tacize uğramak, işten atılmalarda ilk sırada olmak istemiyoruz. Biz “çalışmak onurdur” ilkesine inanarak çalışan, emeğiyle yaşayan kadınlar, toplumun ilerlemesinde söz sahibiyiz.
Yaşamı zorluklarla dolu olan emekçi kadınlar olarak emeğine sahip çıkmak için 1 Mayıs’ta alanlardayız...
İlgili haberler
GÜNÜN ANİMASYONU: Ev işleri sadece kadınların görevi değildir!
Çiftler arasında adaletsizliğin belki de en görünür halidir ev işlerine kadınların koşturup erkeklerin ‘erkekliklerinden’ ötürü ev işlerini yapmaması... Fransa'da da bu epey tartışılan bir mevzu...
Kadın ve erkeklerin ev işleri savaşı
Pek çok erkek eşlerini "ev işlerinden sorumlu müdür" gibi görür ve işleri söylenmeden değil, ancak karısı ondan istediğinde yapması gerektiğini düşünür... Sizin evde de durum böyle mi?
Kadınlar ne yapar, kocalar ne zanneder?
Bir çocuk aile içindeki her şeyi değiştirebilir. Evde kalıp çocuğun bakım işleriyle ilgilenmenin bir işyerinde çalışmanın zorluklarından geri kalır yanı yok, hatta zaman zaman daha zor bile olabilir!
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN