‘Ekonomik kriz demek kadınları erkeğe bağımlı kılmak demek’
‘Ekonomik kriz, kadının istihdamda yer bulamaması, kadını eve, erkeğe bağımlı kılarak emeğinin sömürülmesinin yolunu açmaktadır.’

Merhaba Ekmek ve Gül okurları,

Ekonomik krizin kadınları erkeklere göre daha fazla etkilediği görülmekte. Özellikle biz kadınlar psikolojik olarak etkilenip, gergin ve kaygılı bir ruh haline bürünürüz. Çocuklarımızın geleceğine yönelik kaygılarımız oluşmaya başlar.

Bir evin bütün idaresi kadındır. Bu yüzden en çok da bizler etkileniriz. Bu olumsuz durum aile içi iletişimde de etkili olmaktadır. Eşler arasında, çocuklarla ilişkilerimizde iletişimin tıkanmasına, duygusal uzaklaşmalara ve tartışmalara sebebiyet vermektedir.

Kriz ortamı nedeniyle aileler pek çok gereksinimlerini kısıtlamaya başlar ve tasarrufa yönelir. Gerçi neyin tasarrufu o da biraz düşündürücü.

Ev kadını da olsan çalışan kadın da olsan en çok krizden biz kadınlar etkileniriz. Kriz beraberinde şiddeti de getirir. İşten atılan erkek, evde fiziksel ya da sözlü şiddete başvurur.

Son yapılan değerlendirmelere göre ekonomik krizin ardından ölümle sonuçlanan kadına şiddet vakalarında belirgin bir artış var.

Kısacası ekonomik kriz, kadının istihdamda yer bulamaması, kadının eve, erkeğe bağımlı kılarak emeğinin sömürülmesinin yolunu açmaktadır.

İlgili haberler
Pazardaki kadınlar dertli: Onlar et yesin biz ot

Ekonomik gidişatı anlamak için Ankara’da pazarın yolunu tuttuk. Kadınlara ‘Ekonomi büyüyor, diyorlar. Bu sizin evinize, bütçenize nasıl yansıyor’ diye sorduk. İşte yanıtlar...

Ankara sahnesine ben de Erdoğan’la çıktım, 16 yılda bir arpa boyu yol gidemedim

İktidar, ekonomik sıkıntıların olumsuz sonuçlarından kaçmak adına, baskın seçime gitse de Kocaeli ve Ankara’da kadınların hayat hikayeleri sorunların gizlenemez noktayı çoktan aştığını gösteriyor.

Zaten geçinemiyorduk, şimdi yoksulluğun dibini göreceğiz!

Trakya’da çorap sektöründe çalışan 10 bin işçi işsiz kalma korkusu yaşıyor. Bin 300’e yakın işçinin çalıştığı ve çoğunluğu kadın olan Bony Çorap’ta da işçiler kaygılı bir bekleyişte.


Editörden