
Şehir dışından İstanbul’a gelen bir öğrenci olarak son ana kadar açıklanmayan KYK yurt sonuçları ve yurdun inşaatının bile bitmediğini öğrenmek oldukça yıpratıcı bir süreç yaşamama neden oldu. 10 gün kadar ben ve yurttaki diğer arkadaşlarım İstanbul’un farklı alanlarına yerleştirildik ve bu yerler özellikle kadın bir üniversite öğrencisi için pek de tekin olmayan sanayi bölgelerini de kapsıyordu.
Yurdumuza yerleştirildiğimizde inşaat hâlâ tamamlanmış değildi. Kaldı ki ilk bir ay çamaşırhane, tabakta yemek, etüt merkezi, internet gibi temel ihtiyaçlardan mahrum kaldık. Asansörlerimiz devriyeli olarak bozuluyordu neredeyse her zaman 6 asansörümüzün 4’ü kullanım dışı bulunuyordu ve sonrasında Zeren Ertaş kardeşimizin olayı... Bu olay beni ve eminim ki KYK yurdunda kalan bütün arkadaşlarımı çok etkiledi ve daha etkisinden çıkabilmiş değiliz. Çünkü böylesine büyük bir ihmalle karşı karşıya kalmak ve elimizden hiçbir şey gelmemesi bunun yanında birtakım görevlilerden gelen suçlayıcı açıklamalar bizi hem çok çaresiz, üzgün bir yandan da çok öfkeli hissettirmeye başlamıştı. Bu olay hepimize aslında hiç de güvende olmadığımızı hatırlattı.
Çoğu arkadaşımın asansöre binerken korkulu gözlerine tanık oluyorum bu sadece bir asansör ihmali olayı değil bu bütün hayata karşı yaşadığımız derin bir güvensizliğin göstergesi.
Bu zor günlerde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında aynı duyguları paylaştığım, ortak acıları hissettiğim insanlarla yan yana gelip mücadelemizi haykırmak, bir umudun var olduğunun göstergesi oldu benim için. Farklı yerlerde, okulda, evde, iş yerlerinde ne kadar yalnız hissetsek de bir araya geldiğimizde sesimizin ne kadar kuvvetli olduğunu aslında neler değiştirebildiğimizi fark ettim. 70 yaşlarında bir teyzeyle, genç bir erkek çocukla beraber aynı şey için sokakta olmak bunun en önemli kanıtı oldu benim için. Önemli olan tamamen ayni şeyleri düşünmek de değildi. Aksine ortak olan yanlarımıza tutunup bizi ayrıştırmak isteyenlere karşı birbirimize sarıldık beraber bağırdık. Artık eminim ki asla yalnız yürümeyeceğiz.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Zeren'in ölümüne neden olan ihmaller ortaya çıktı
Aydın’daki Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu’nda Zeren'in ölümüne sebep olan asansör kazasına, asansörün güvenlik ekipmanının devre dışı bırakılmasının sebep olduğu anlaşıldı.
Bir asansör nasıl bir cinayet aleti haline dönüştürüldü?
Bir asansörün üniversite öğrencilerinin canının sınandığı bir cinayet aletine nasıl dönüştüğünü öğrenciler kendi barınma koşullarına dair verdikleri örneklerle ortaya koydular.
Aydın’da öğrenciler yurt asansörünün düşmesine karşı öfkeli: Kader değil ihmal
Aydın KYK Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu'nda asansörün düşmesi sonucu hayatını kaybeden öğrenci Zeren Ertaş'ın ölümüne ilişkin tepkiler büyüyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN