
İstanbul’un yoksul mahallelerinin birinde, gün ışığını zor gören rutubetli bir bodrum katında yedi torunuyla hayatta kalma mücadelesi veren 65 yaşındaki Nazik Özsoy, devlet tarafından nasıl yalnız bırakıldığını anlatıyor.
Daha önce de haberimize konu olan Özsoy ailesini sosyal hizmetler ziyaret etti, o günden bu yana ne bir destek verildi ne de bir dönüş yapıldı. Özsoy’un sözleri ise devletin sosyal koruma mekanizmalarının nasıl yetersiz kaldığını gözler önüne seriyor: “Sosyal yardıma başvurdum, eve geldiler, çocuklarıma baktılar, gittiler. Bir daha da dönen olmadı. Ev satıldı, ev sahibim kendi evine geçmek istiyor, ben ve torunlarım ortada kaldık.”
‘Ameliyatımı erteledim; torunlarımı bırakmak istemedim’
Nazik Özsoy, yetersiz hijyen, beslenme ve barınma koşullarında akciğer hastalığıyla mücadele ediyor. Tedavisi için ameliyat olması gerekirken torunlarını yalnız bırakmamak adına ameliyat olmaktan vazgeçmiş: “Hastaneye gittim, ameliyat edeceklerdi. Ama torunlarımı bırakmak istemedim. Bu çocuklar devlete, millete faydalı olsun istiyorum ama okula bile kaydettiremiyorum.”
‘Siz bulun’ yanıtıyla yalnız bırakıldı
Nazik Özsoy’un aktardığına göre, sosyal hizmet birimleri kendisine “Ev bul, biz yardımcı olalım” diyor. Ancak kiraların 25 bin liraları aştığı bir piyasada ne gelir desteği var ne de barınma garantisi. Tekrardan sosyal yardım için kurumlara gittiğini söyleyen Özsoy, “Yine ‘sen bul’ dediler. Nereden bulacağım? Bir evin kirası 25 bin lira. Akciğer hastasıyım, çalışamıyorum. Ev tutmak istiyorum ama kimse bana ev vermiyor” diye konuşuyor. Özsoy, torunlarını yurda vermek zorunda kalmadan, insanca bir yaşam sürdürebilmek için çözüm bekliyor.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Barınma krizi büyüyor: Yaşlı kadın ve yedi çocuk sokakta kalabilir
Nazik Özsoy torunlarıyla birlikte barınma, beslenme, sağlık gibi en temel ihtiyaçlara erişemeden yaşam mücadelesi veriyor. Dayanışmayla ayakta duran aile, yeniden sokakta kalma riskiyle karşı karşıya.
Asgari bir yaşam hikayesi: Ödenemeyen kira, boğuşulan haciz...
Ayakkabı fabrikasında çalışan Meryem asgari ücretin biraz üzerinde bir ücretle hayatta kalmaya çalışıyor. Bankanın kendisini icraya verdiğini söyleyen Meryem, 'Canımı mı alacaklar' diye soruyor.
‘Fabrika büyüyor biz ücretimizle kirayı ödeyemiyoruz’
Yorgunluktan, uykusuzluktan, üç vardiya sisteminden çocuklarımızdan, eşlerimizden, sosyal hayatımızdan olduk. Fabrika büyüyor biz ise bir aylık ev kirasına bile çalışmıyoruz.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN