İstanbul'un Sultangazi ilçesinde bir tekstil firmasında çalışan kadın işçilerin anlattıkları, çalışma ve yaşam koşullarını apaçık ortaya koyuyor. Bir kadın işçi yıllardır çalışıp didindiğini, eşinden bir lira para almadığını söylerken kadınlara sesleniyor: “Çalışın, kocalarınızın eline bakmayın.”
Mutfakta bulaşıkçılık yapan başka bir kadının ise çalışma koşulları o kadar ağır ki bedeni bu ağırlığı taşıyamıyor, dizlerini taburenin üzerine koyarak çalışıyor. Kavga ettikleri için eşi kendisine gül göndermiş, "Benim kökümü kesmişler ama" diyerek dizlerini gösteriyor ve çalışma koşullarını anlatıyor.
Aynı fabrikada çalışan, daha önce pek çok yerde çalışmış, ancak sigortası yapılmamış kadın işçiler “Emekliliği anca mezarda buluruz” diyerek Türkiye’de çalışan her iki kadından birinin durumunu özetlemiş oluyor.
İlgili haberler
Çalışmayan kadına emeklilik: Bunlar kimi kandırıyor ayol!
Önümüze ısıtıp ısıtıp koyuyorlar ‘ev kadınlarına emeklilik fırsatı’ diye haberleri. Ne müjde, ne fırsat; sadece kandırmaca. Neymiş bu haberlerin aslı astarı, buyurun bir de buradan okuyun...
Emekli olacak kadar çalışabileceğimin garantisi var mı?
Diyorlar ki 15 yıl çalışman gerekiyor kıdem tazminatının bir bölümünü alabilmek için. Geri kalanı emekli olunca alacakmışız. Benim emekli olacak kadar çalışabileceğimin garantisi var mı?
Çalışan kadınların en az yarısı emekli olamayacak!
Kadınlar, çalışma yaşamında türlü eşitsizlikle karşılaşıyor. Bu eşitsizlikler, sosyal güvenlik sisteminde daha da çoğalıyor.
Tüm kadınlara güvenceli iş ve emeklilik hakkı!
‘Emekliliğin herkes için koşulsuz bir vatandaşlık hakkı olması, uzak bir hayal ya da gerçek dışı bir ütopya değil.’
GÜNÜN RAKAMI: Eşitsizlik emekliliğe de yansıyor
Kadın ve erkekler arasında her alanda olduğu gibi çalışma yaşamı ve emeklilik konusunda da büyük bir eşitsizlik söz konusu.
‘Hamileyim, doğuruyorum, aybaşı oldum’ demeyin yakarım!
Tekstil işçisi kadın anlatıyor: Koşullarımız kölelik desem abartı olmaz. Ustabaşı bize diyor ki ‘Hamileyim, doğuruyorum, aybaşı oldum diye sakın yanıma gelmeyin yakarım, sonunuz kapının önü olur’.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN