Okurken çalışan kadınlar, 2026 bütçesinden pay istiyor
Eğitim hayatlarını sürdürebilmek ve temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için iş ve okul arasında mekik dokuyan üniversiteli kadınların 2026 yılı bütçesinden talepleri eğitime, barınmaya bütçe.

Üniversitelerin açılmasının üzerinden aşağı yukarı bir ay geçmişken geçim sıkıntısı, gelecek kaygısı öğrencileri her geçen gün daha çok etkiliyor. Vakıf üniversiteli genç kadınların ise eğitime devam edip edemeyeceğine dair kaygıları yoğunlaşıyor. Bu yüzden kadınlar, kimi zaman harçlığını çıkarmak kimi zaman da öğrenim ücretlerini karşılayabilmek için çalışıyor. Biz de 2026 merkezi yönetim bütçesinin de görüşülmeye başlayacak olması vesilesiyle çalışan genç kadınlara neler yaşadığını ve taleplerinin neler olduğunu sorduk.

Dinlenmeye vakit yok

İngiliz Dili ve Edebiyatı Dördüncü Sınıf Öğrencisi Melis bir mühendislik firmasında, günde sekiz saat çalıştığını aktarıyor. Melis, dersleri olmadığı zaman işe gittiğini, dersi erken bittiğinde de işe gidip çalışmaya devam ettiğini söylüyor.

“Aynı anda hem okuduğum hem de çalıştığım için çok fazla sorumluluk alıyorum. Bazen iş yetiştirmeye çalışırken aynı anda ödevlerime ve derslerime de zaman ayırmaya çalışıyorum. Bu çok yorucu ve zorlayıcı olabiliyor. Sosyal hayatımın da dengesi bozuluyor. Dinlenmek için çok az vakit ayırabiliyorum kendime.”

Mezun olduğunda işsiz kalmamak ve kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmek için çalıştığını söyleyen Melis, aldığı ücretin adil olmadığını düşünüyor: “Yapılan iş ve verilen maaşlar arasında çok büyük farklar olabiliyor. Bu konuda çok büyük bir dengesizlik var ve çalışan arkadaşlarım ile bu sorun üzerine sıkça konuşuyoruz. Ayrıca mesaiye yetişmek için sabahları çok erken kalkıyoruz çünkü çok trafik oluyor. O karanlıkta yola çıkmak beni tedirgin ediyor. Bunun için saatlerde düzenlemeye gidilmeli. Kış saati uygulaması geri gelmeli.”

2026 bütçesinden taleplerinin ne olduğunu sorduğumuzda şu yanıtı veriyor: “Okullara ve işçilere özellikle daha büyük bütçeler ayrılmasını talep ediyorum. Öğrenciler çok zor şartlar altında eğitimlerine devam ediyorlar ve işçiler ise yine aynı şekilde çok zor şartlar altında az miktarda maaşlar ile çalıştırılıyor.”

Bu ücrete çalışacak kimse yok

Siyaset bilimi ikinci bölüm öğrencisi bir kadın ise bir fırında barista olarak çalışıyor. Sabah derse, akşam işe giden kadın günde dokuz saat çalıştığını söylüyor. Okuluyla uyumlu bir çalışma programının olmasının kendisini mutlu ettiğini söyleyen kadın, “Ama bu süreç benim için çok zorlu geçti. Müdür benim yerime birini bulabilseydi eminim beni işten çıkarırdı, şu an da kendisine güvendiğimi söyleyemem. Sadece bu ücrete uzun süre çalışacak birini bulamıyor” diyor.

Hem ihtiyaçlarını karşılamak hem de gelecekte karşılaşabileceği herhangi bir sürprize karşı hazırlıklı olmak için çalıştığını söyleyen kadın, “Mesela bugün telefonum beklemediğim bir anda kırıldı, eğer çalışmıyor olsaydım ne yapacaktım? Hadi diyelim telefon lüks; ne yiyeceğim, ne içeceğim?” Türkiye’nin dört bir yanında eğitim alırken çalışmak zorunda kalan kadınların nasıl koşullarda yaşadığını şu sözlerle özetliyor: “Suyu dışarıdan almamak için bazen iş yerindeki arıtmadan dolduruyorum, ertesi gün için. Bu kadar mı diye soranlar olacaktır, evet arkadaşım o kadar. Bir güvencen, bir geleceğin olmadığında suyu bile zor içiyorsun.”

Burs için bütçe ayrılsın

İspanyolca Çevirmenlik İkinci Sınıf Öğrencisi Dilan Petrol Ofisi’nde çalışıyor. Sekiz saat çalıştığını ve işten gece çıktığını söyleyen Dilan, “Genellikle çok yorgun olduğum için sabah uyanamıyorum ve bu yüzden ilk dersleri kaçırıyorum. Bu da derslerimden geri kalmama sebep oluyor” diyor.

Ailesinin okul masraflarını karşılayamadığını ve bu yüzden çalışmak zorunda olduğunu söyleyen Dilan’ın 2026 bütçesine ilişkin talepleri ise şunlar:

“İhtiyaçlarımın karşılanması bile şu an için bana hayal gibi geliyor ama en azından biz kadınlara ayrıca bir eğitim bursu verilebilir. Ya da aylık regl ihtiyaçlarımız karşılanabilir. Kadınların her yerde yaşadığı sorunlar için ücretsiz psikolojik destek verilebilir. Kadın hastalıklarına tedavinin erişimi daha hızlı olabilir.”

‘İhtiyaçlarım karşılansa çalışmak zorunda kalmazdım’

İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencisi başka bir kadın ise haftanın dört günü, günde dokuz saat boyunca bir çocuk giyim mağazasında çalıştığını söylüyor. Okul ve işi birlikte idare edebilmenin onu çok zorladığını belirten kadın, “Derslere vakit ayırmak, sınavlara hazırlanmak, aynı zamanda işte yoğun tempoya ayak uydurmak hem fiziksel hem de zihinsel olarak yıpratıcı olabiliyor. Özellikle uzun saatler çalıştıktan sonra derslere odaklanmak oldukça güçleşiyor” diyor.

Çalışma sebebinin ekonomik özgürlüğünü kazanmak olduğunu belirten kadın ekliyor: “Dürüst olmak gerekirse, babam fiziksel engeline rağmen yıllardır çalışıyor ve ben ondan para istemek istemiyorum. Bu yüzden temel ihtiyaçlarımı kendim karşılamaya çalışıyorum.” 15 yaşından beri farklı işlerde çalıştığını söyleyen kadın, yıllar içinde karşılaştığı en büyük problemlerden birinin mobbing olduğunu söylüyor. “Bunun yanında patronum tarafından sözlü tacize uğramam ve bu durumu bir çalışma arkadaşımın ‘normal’ gibi görmesi de beni oldukça zorladı” diyen kadın aynı zamanda yoğun iş yüküne rağmen düşük ücret almanın da bir sorun olduğunu söylüyor.

Eğer temel ihtiyaçları karşılanabilseydi çalışmak zorunda kalmayacağını söyleyen kadın, 2026 bütçesinden taleplerini ise şu şekilde sıralıyor:

“Öncelikle eğitime, öğrenci burslarına ve yurt imkanlarına daha fazla kaynak ayrılmalı. Kadınların temel hijyen ürünlerine ücretsiz ya da en azından daha uygun fiyatlarla ulaşabilmesi sağlanmalı. Aynı zamanda kadın istihdamını artıracak, iş yerinde eşitliği destekleyecek politikalara da bütçeden pay ayrılmalı. Çünkü gençlerin ve özellikle kadınların yaşamlarını sürdürebilmesi için ekonomik güvenceye ve eşit fırsatlara ihtiyaç var.”

Üniversite öğrencilerinin en az üçte biri, bir yandan çalışıyor
Türkiye’de üniversite öğrencisi iken çalışan gençlere ilişkin resmi veriler bulunmuyor. Genç istihdamına ilişkin bulunan veriler ise kayıtlı istihdam verilerini ifade ediyor. Ancak birçok üniversite öğrencisi kayıtsız ve sigortasız bir şekilde çalışıyor. Tüm bunları akılda tutarak TÜİK iş gücü istatistikleri, ağustos 2025 verilerine göre 15-24 yaş arası istihdam oranının yüzde 40.2 olduğunu gösteriyor. Bunun yanı sıra Ipsos’un ekim 2024 yılında yayımladığı araştırmada ise üniversite öğrencilerinin yüzde 28’inin tam zamanlı ya da yarı zamanlı çalıştığı ortaya konuluyor.

Öğrenci burslarına bütçe yoktu
Geçen yıl Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesi 231.9 milyar lira olarak belirlenmişti. Bunun 51.2 milyar lirası KYK’ye ayrıldı; kredi ve burslar da bu tutara dahildi. 27.8 milyar lira ise borç verme için ayrılmıştı. Borç verme çıkarıldığında öğrenci başına düşen yıllık bütçe 5 bin 628 liraya denk geliyordu. KYK bütçesi, merkezi bütçenin binde 3’üne tekabül ediyordu.

Fotoğraf: Midjourney

İlgili haberler
Çocuklar açken bütçe kime ayrılacak?

'Mecliste bütçe görüşmelerinde aç çocukları görmeyenler; patronlara, tarikatlara para musluğunu açacaklar. Buna karşılık tek gücümüz vereceğimiz mücadelemiz.'

Kalem kalem bütçe: Kadınlara düşen yüzde 1 bile değil!

2020 bütçesi toplumsal cinsiyet eşitliğine dair bir tercihi yansıtıyor: Türkiye’nin yarısını oluşturan kadınları kendileri olma hakkından alıkoyarak bakım ihtiyacı karşısında adeta evlere hapsediyor.

Bir üniversitelinin tekstil atölyesinde iki günü: İşçinin canı üretebiliyorsa önemli

‘Tekstil atölyelerinde günlükçü olarak genellikle öğrenciler ve işsizler çalışıyor. İnsanlar kendi mesleğiyle ilgili iş bulamadığı için buralarda çalışmak zorunda kalıyor.’


  • EN SON
  • ÇOK OKUNAN
  • ÖNERİLEN

Editörden