İnsan Hakları Derneği Kadın Komisyonlarından 25 Kasım açıklamaları
İnsan Hakları Derneği (İHD), İzmir ve Adana şubelerinde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'ne ilişkin açıklamalar gerçekleştirildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD), İzmir ve Adana şubelerinde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'ne ilişkin açıklamalar gerçekleştirildi.

İHD Adana Şubesi Kadın Hakları Komisyonu: 'Adana’da 2025’in ilk on ayında 14 kadın katledildi'

İHD Adana Şubesi Kadın Hakları Komisyonu, 2025 yılının Ocak–Ekim dönemine ilişkin kadın cinayetleri raporunu açıkladı. Basına yansıyan haberlerden derlenen ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verileriyle teyit edilen rapora göre, Adana’da bu dönemde 14 kadın erkekler tarafından katledildi, 3 kadın ölümü ise şüpheli olarak kayıtlara geçti. Türkiye genelinde ise aynı dönemde 231 kadın öldürüldü, 245 kadın ölümü şüpheli bulundu.

Komisyon, kadınların yaşamlarına son veren faillerin çoğunun “en yakındaki erkekler” olduğunu vurguladı. Rapor, kadınları öldüren faillerin büyük ölçüde aile içinden veya kadınların ilişkide bulunduğu erkekler olduğunu ortaya koyuyor. Kadınların çoğu oğlu, babası, evli olduğu ya da boşanma aşamasında olduğu erkek ya da birlikte olduğu erkek tarafından öldürüldü.

Kadınlar yaşamlarına yön vermek istedikleri gerekçesiyle öldürüldü

Rapor, özellikle 19–24 ile 36–65 yaş gruplarında cinayetlerin arttığını, bunun kadınların ayrılmak istedikleri, çalışmak istedikleri ya da hayatlarına dair karar almaya çalıştıkları dönemlerde artan erkek şiddetiyle ilişkili olduğuna dikkat çekti.

Raporu paylaşan Belgin Işık, şu ifadelere yer verdi “Veriler, kadınların en fazla evlerinde, en yakınındaki erkekler tarafından, çoğunlukla ateşli silahlarla öldürüldüğünü göstermektedir. Adana’daki durum Türkiye’nin diğer illeriyle paralellik göstermektedir.”

Devlet sorumluluğunu yerine getirmiyor

Komisyon adına basın açıklamasını okuyan Baran Öner, raporda ortaya çıkan tablonun tesadüf olmadığını belirterek “Cezasızlık, yetersiz soruşturmalar ve iyi hal indirimleri, topluma ‘kadınların yaşamı değersizdir’ mesajı vermektedir. Bu nedenle kadın cinayetleri politiktir.” dedi. Devletin kadına yönelik şiddeti önleme yükümlülüğünü yerine getirmediğini ifade eden Öner, şiddete ilişkin resmi verilerin şeffaf açıklanmadığını, koruma kararlarının uygulanmadığını, sığınma evlerinin yetersiz olduğunu, kolluk ve yargı mensuplarının toplumsal cinsiyet eşitliği bilincinden uzak davrandığını söyledi.

Öner taleplerini şu şekilde sıraladı, “Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için etkin ve sürekli bir devlet politikası oluşturulması, İstanbul Sözleşmesi’ne yeniden taraf olunması, cezasızlık politikalarına son verilmesi, kadın cinayetlerine ilişkin verilerin şeffaf biçimde paylaşılması, tüm kamu görevlileri için toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi zorunlu hale getirilmesi, kadın hakları savunucularına ve feminist örgütlere yönelik baskıların durdurulması.”

İHD İzmir Şubesi: 'Kadına yönelik şiddet çeşitlenerek sürüyor'

İHD İzmir Şubesi Kadın Komisyonu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama metnini İHD İzmir Şube Eş Başkanı Zilan Gümüş okudu. Komisyon, devletin aile merkezli politikalarının kadınların haklarına erişimini zorlaştırdığını, şiddetin ise çeşitlenerek devam ettiğini vurguladı.

2025’in “aile yılı” ilan edilmesini hatırlatan Gümüş, devletin politikalarını aile odaklı bir çerçeveye oturtmasının kadınların bireysel haklarını görünmez hale getirdiğini vurguladı. Gümüş, “Kolluk ve idari makamlar, ‘aileyi koruma’ gerekçesiyle kadınları uzlaştırmaya yönlendiriyor. Bu durum şiddetin görünürlüğünü azaltırken kadınların riskini büyütüyor” dedi.

Ekonomik program kadınları daha kırılgan hale getiriyor

Süregelen ekonomik krizin kadınların istihdama katılımını ciddi biçimde azalttığına dikkat çeken Gümüş, kadınların güvencesiz işlere yönelmek zorunda kaldığı, kayıt dışı istihdamın arttığı ve işten çıkarmaların yaygınlaştığını belirterek, “Ekonomik bağımlılık, kadınların şiddet içeren ilişkilerden çıkmasını zorlaştırmaktadır. Yoksulluk nedeniyle kadınların güvencesiz ve ucuz işlerde çalışması, iş kazalarına bağlı ölüm riskini artırmış; birçok kadın bu nedenle hayatını kaybetmiştir” diye konuştu.

‘Güvenlikçi politikalar kadınların hak ihlallerini artırıyor’

Açıklamanın devamında çatışmalı ortam ve güvenlikçi politikaların kadınlar üzerindeki etkisine değinen Gümüş, toplantı ve gösteri özgürlüğüne yönelik müdahaleler ile gözaltı süreçlerinde ortaya çıkan cinsiyet temelli kötü muamelenin, kadınların siyasal ve toplumsal hayata katılımını sınırladığını kaydederek, “Özellikle Kürt illerinde yürütülen askeri ve idari uygulamalar, kadınların gündelik yaşam koşullarını doğrudan etkileyen sistematik hak ihlallerine dönüşmektedir. Kadın örgütleri ve hak savunucuları ise yıllar boyu yargı ve kolluk tacizine maruz bırakılmışlardır” diye konuştu.

Son olarak İHD’nin taleplerini sıralayan Gümüş, şunları kaydetti:
    • İstanbul Sözleşmesi’nin tüm hükümleri eksiksiz uygulanmalı.
    • 6284 sayılı Kanun’un etkin uygulanmasını engelleyen idari ve kolluk pratikleri son bulmalı.
    • Kadın örgütlerine yönelik baskı ve kriminalizasyon politikaları durdurulmalı.
    • Kadına yönelik şiddet suçlarında cezasızlık politikası son bulmalı, etkili soruşturma ve yargılama ilkeleri güvence altına alınmalı.
    • Kadın sığınma evlerinin sayısı, erişilebilirliği ve niteliği artırılmalı; kadınların ekonomik ve sosyal yaşama özgür biçimde katılabileceği koşullar sağlanmalı.
    • Dijital şiddete karşı etkili tedbirler alınmalı, kadınların ifade ve fikir özgürlüğü korunmalı.
    • Sığınmacı kadınlara yönelik ayrımcı uygulamalar son bulmalı; barınma, sağlık ve eğitim gibi temel haklara erişim sağlanmalı.
    • Kürt meselesine dair çözüm sürecine kadınların etkin katılımı güvence altına alınmalı; BM Güvenlik Konseyi’nin 1325 sayılı kararı uygulanmalı.


Fotoğraflar: Evrensel

İlgili haberler
İHD Adana Şubesi: ‘İstismara karşı çocuk koruma sistemi kurulmalı’

İnsan Hakları Derneği Adana Şubesi çocuk istismarına karşı basın toplantısı düzenledi. Toplantıda ‘Konunun dile getiriliş şekli ve içeriği insan hakları açısından eksiklikler içeriyor’ dendi.

Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi: Yargı kadın katillerinin sığınağı haline gelmiş

Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü için açıklama yaptı: 'Kadınların yaşam hakkını yok sayan her karara, her indirime karşı duracağız.'

İHD üyesi kadınlar şiddete karşı buluşuyor

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube üyesi kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında bir araya geliyor, ‘Biz varız, her yerdeyiz’ diyor.


Editörden