Okullarda bir öğün ücretsiz yemek talebi bu ülkenin en önemli mücadelelerinden biri olarak sürüyor. Ekmek ve Gül olarak başlattığımız kampanya; imza kampanyaları, basın açıklamaları ile başladı. Kadınlar ülkenin dört bir yanında kapı kapı gezdiler, okul önlerinde bildiriler dağıtıp konuşmalar yaptılar. Ülkenin en temel gündemlerinden biri oldu kadınların mücadelesi ile çocukların açlığı. Mecliste konuşuldu. Milletvekilleri gündem etti, Mecliste konuşmalar yapıldı. Milli Eğitim Bakanlığı bütçe görüşmelerinde gündem edildi.
Davalar açtık bu mücadeleyi hukuk cephesinden de tartıştırabilmek ve çocukların haklarını alabilmek için. Tuzluçayır Kadınları Derneği adına açtık ilk davayı. Okul çağındaki tüm çocuklara bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek sağlanmasını talep ettik.
Mahkeme reddetti davamızı, istinaf mahkemesi itirazımızı dikkate almadı, doğru düzgün bir gerekçe yazmaya dahi zahmet etmediler hatta. “Takdir yetkisi” dediler ve çocukları açlığa terk etmekte bir sorun görmediler. Israrlı ve inatçı mücadele 2022-2023 eğitim öğretim döneminin ikinci yarısında anaokullarında bir öğün ücretsiz yemek verilmesi kararına neden olmuştu. Milli Eğitim Bakanlığı anaokulu çocuklarına ücretsiz yemek verileceğini duyurmuş, bunu her yerde ilan etmişti.
Bir yarım dönem sürdü bu uygulama, kadınlar tüm eğitim kurumları için taleplerini dillendirmeye devam ettiler. Ancak 2023-2024 yılı eğitim öğretim döneminde çocuklarını anaokuluna götüren ve bu uygulamanın devam edeceğini düşünen kadınlar bir sürprizle karşılaştılar. Okullar kendilerine ödenek verilmediğini söylemeye başladı, anaokullarına yemek verilmeyeceği anlaşıldı.
MEB hiçbir açıklama yapmadı, bu konuyu duyurmadı. Sonradan anlaşıldı ki bir yazı ile anaokullarında yemek uygulamasına son vermişler, gerekçe yok, açıklama yok. Bu karara karşı ikinci davamızı açtık. MEB’in bu uygulamadan vazgeçmesini dava konusu yaptık.
2023 yılı kasım ayında Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinden Necla adına başladık bu sürece. Anaokuluna giden çocuğu için bir öğün ücretsiz yemek uygulamasından yararlanamamış birçok kadın adına aslında. Hemen bu kararı durdurun ve çocuklar anaokullarında ücretsiz yemekten faydalansın, dedik. Ama bu yapılmadı, dosyayı önce Danıştaya gönderdiler.
Danıştay uzun süre gündeme almadı dosyayı. Tam bir yıl sonra 2024 yılı kasım ayında yürütmeyi durdurma talebimizi reddettiler. İtiraz ettik, belgeler sunduk, dosyayı öne alın, dedik. Ama bunları dikkate almadı Danıştay 8. Daire Başkanlığı ve yine bir yıl sonra 2025 yılı 3 Aralık günü duruşma olacağını bildirdi. Aradan iki eğitim öğretim yılı geçti. Açlık büyüdü, yoksulluk arttı, rakamlar her geçen gün çocukların açlığı anlamına geldi.
Hızlıca çözülmesi, değerlendirilip karara bağlanması gereken davanın ikinci yılında yapıldı duruşma özetle.
3 Aralık 2025 günü Danıştay 8. Daire Başkanlığındaki duruşma çocukların eğitim hakkına ilişkin mücadelede yeni bir ses oldu. Milletvekilleri, sendikalar, kadın örgütleri sabahın erken saatlerinde Danıştay binası önündeydiler. Aynı zamanda ülkenin çeşitli kentlerinde Ankara’ya gelemeyen kadınlar da eylemdeydi. Adana, İzmir, Kocaeli, Antep ve birçok ilde kadınlar basın açıklamaları yaptılar, bildiriler dağıttılar.
Milli Eğitim Bakanlığı’nı göreve çağırdı tüm ülke bugün yeniden. Çocukların eğitim hakkı ile beslenmenin ne kadar iç içe olduğu, eğitimini sürdüremeyen çocuklar gerçeğini, anaokullarında verilen yemek hakkının geri alınmasının nasıl olumsuz sonuçlara yol açtığı hem duruşma salonunda hem de Danıştay önünde yapılan açıklamalarda anlatıldı yeniden ve yeniden.
Milli Eğitim Bakanlığı adına duruşmada yapılan savunmada“Devletin çocuklara okullarda verilecek zorunlu yemeğin mali imkânları gözeterek takdir yetkisi hakkı bulunmaktadır. Zorunlu yemek uygulaması mümkün değildir. Davanın reddi gerekmektedir” denildi sadece.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın çocuklara ilişkin duyduğu sorumluluğun özetiydi sanki bu cümleler; takdir yetkisi, yemek vermek zorunda değiliz... Yani çocukların eğitimine devam etmesi umurumuzda değil, dediler bir kez daha. Yoksulluğun alıp başını gittiği şu günlerde her bir çocuğun beslenme çantasına sağlıklı ve doyurucu bir öğün koymanın olanaksız olduğu ekonomik koşullarda, devlet “Bu ülkenin işçileri emekçileri ne yaşıyor hiç ilgilenmiyorum,” dedi yine.
Takdir yetkisi Milli Eğitim Bakanlığı ve mahkemelerin bize en çok söylediği şey. Hukuki bir kavrammış gibi ortaya atılıyor ama değil. Bakanlığın yaptığı tercihe, bütçeyi kime ve nasıl ayırmayı seçtiğine ilişkin bir gösterge.
Kaynak olduğunu tüm ülke biliyor. Cumhurbaşkanlığı Sarayının günlük harcamasının 2026 bütçesi ile yaklaşık 58 milyon TL’ye çıkacağı ülke burası.
Bir öğün ücretsiz yemek mücadelesi, çeşitli biçimlerle, çeşitli yöntemlerle mücadelenin farklı araçları ile devam ediyor. Danıştay 8. Dairesi’nde 3 Aralık 2025 günü görülen duruşma mücadelenin parçalarından biriydi. Mücadelenin devam ettiğini ilan ettik bir kez daha. Milli Eğitim Bakanlığı görevini yapana kadar da devam edeceğiz.
Fotoğraf: Evrensel
İlgili haberler
Okullarda #1ÖğünÜcretsizSağlıklıYemek her çocuğun hakkı! Tüm kademelerde uygulanması için mücadele zamanı!
Eğitimin tüm kademelerinde de bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek hakkını kazanacağız. Çocuklarımızın eğitim hakkı ve sağlıklı yaşamı için hakkımız olanı istiyoruz.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN























