Kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü'nde, iki ay önce Batıkent’te boşanma aşamasında olduğu erkek ve onun babası tarafından öldürülen Başak Gürkan’ı unutmadı. Murat Karayalçın Parkı'nda bir araya gelen kadınlar, “Başak Gürkan ve kadın cinayetlerinde yaşamını yitiren tüm kadınlar için adalet” diyerek Gürkan’ın katledildiği yere yürüyüş düzenledi.

Gürkan’ın annesi, kız kardeşi ve kuzeninin de katıldığı eylemde kadınlar; “Başak Gürkan isyanımızdır”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Aile yılı değil direniş yılı” sloganlarıyla yürüdü. Kadınlar; Başak Gürkan, Rojin Kabataş ve kadın cinayetlerinde yaşamını yitiren kadınların fotoğraflarını taşıdı.

Gürkan’ın evinin önünde açıklamayı Batıkentli kadınlar adına Seher Yaşar yaptı. Yaşar, Ankara’da son bir yılda 14 kadının öldürüldüğüne dikkat çekerek, “Mahallemizde kız kardeşimiz Başak Gürkan da onlardan biriydi. Boşanma aşamasında olduğu erkek ve babası tarafından, 5 yaşındaki kızının gözleri önünde bıçaklanarak canice katledildi. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkışın yarattığı korunmasızlık ve caydırıcı cezaların eksikliği şiddeti besliyor” dedi.

"Sermaye için aile öne çıkarılıyor"

“İş yaşamıyla uyumluluk” adı altında uygulanan “aile” odaklı politikaların, bütünlük içinde şiddetin artmasında rol oynadığını söyleyen Yaşar, şunları kaydetti:

“İktidar doğum oranlarının düşmesini bir felaket olarak tanımlıyor ve kadınlara '3 çocuk, 5 çocuk doğurun' diyor. MESEM’lerde daha çok çocuk katledebilmek için, ucuz işgücünü yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekebilmek için ailenin korunması kavramının arkasına saklanıyor. Kadınların yaşamını hiçe sayan arabuluculuk sistemi dayatılıyor."

LGBTİ'lerin varoluşunun hedef alındığını söyleyen Yaşar, "Kadınların doğum yapıp yapmama kararını suç haline getiriyor. Bunlar, özellikle kadınlara yönelik saldırıların ve şiddetin daha meşru hale getirilmesinin bir aracı olarak ev görüyor. Bir kişi daha eksilmemek için, eşitlik için, adalet için faşist diktatörlüğe karşı direneceğiz. Kadına yönelik şiddete ve onu yaratan tüm koşullara karşı mücadele var olduğumuz her alanda sürüyor, sürecek.” dedi.

Eylemde Gürkan’ın ablası Yaprak Gürkan, adaletin katilleri en ağır şekilde cezalandırmasını istediklerini söyleyerek; “Geride kalan ailesi için, geride kalan yavrusu için, başka Başaklar için kanunların, adaletin eksiksiz ve en ağır şekilde uygulanmasını istiyoruz. Bugün bizim başımıza geldi, yarın hepimizin kapısını çalabilir. Bizim yanımızda olduğunuz için teşekkür ederiz, bizim için çok büyük güçsünüz” ifadelerini kullandı.

Kuzeni Gülsüm Alp ise Başak Gürkan’ın kızı Defne'nin yaşadıklarını paylaşarak, “Defne her gün annesini soruyor. 5 yaşındaki bir çocuğun bunları anlaması o kadar zor ki. Kadın cinayetleri ülkemizin belası, kadınların belası. Son bulması için elimizden geleni yapmalıyız.” dedi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül