Etkinlik başlangıç: 3 Mayıs 2017 00:00

Bitiş: 3 Mayıs 2017 00:00

Yer: Kartal Adalet Sarayı

İstanbul’da belediye otobüsünde Ayşegül Terzi’ye şort giydiği gerekçesiyle tekme atan Abdullah Çakıroğlu’nun yargılandığı dava 3 Mayıs’ta Kartal Anadolu Adalet Sarayı’nda görülecek. Bir önceki duruşmaya katılmayan sanık hakkında zorla getirme kararı verilmişti.
Kadın örgütleri de Ayşegül Terzi ile dayanışmak için Abdullah Çalıroğlu’nun cezalandırılması talebiyle davayı takip edecek.

NE OLMUŞTU?
Ayşegül Terzi 12 Eylül 2016 günü İstanbul’da bir belediye otobüsünde şort giydiği gerekçesiyle Abdullah Çakıroğlu’nun tekmeli saldırısına maruz kaldı.
Çakıroğlu hakkında “inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme”, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama”, “kasten yaralama” ve “hakaret” suçlarından 9 yıl 4 ay hapis istemiyle dava açıldı.
Çakıroğlu, olayın ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Daha sonra savcının itirazı üzerine tekrar yakalanarak cezaevine kondu. Ancak bu karar da bozularak Çakıroğlu tekrar serbest bırakıldı.

‘BEN HAPİSTEYİM, O ADAM SOKAKTA’
Ayşegül Terzi, tekmeci saldırganın serbest bırakılması üzerine “Ne diyebilirim ki? Türkiye’de adalet bu kadar. Bu ülkede kadın olmak böyle bir şey. Benim ölmemi bekliyorlar. Ben evden çıkamıyorum. Kendimi hapse atılmış hissediyorum. O adamsa sokakta. Bu olay öncesi güçlü bir kızdım. Şimdi kendimi güçsüz ve silik hissediyorum. O tekmeyi öldürmek üzere boynuma attı. Sonra ‘Neden ölmedi bu be!’ dedi. O, dışarıda olduğu sürece ben bu şehirde huzur bulamam. Başbakan, o adamın bana vurmasını onaylamadığını ‘mırıldansaydı’ diyerek dile getirdi. Mırıldanarak bana ne demesi gerekiyordu? Mırıldanmak da şiddettir” diye açıklama yapmıştı.
Terzi kadınlara ise şöyle seslendi: “Tüm kadınlara sesleniyorum: Çok korkun! Çünkü bir otobüs dolusu insanın önünde beni öldürmeye kalkan saldırgan aramızda. O tekmeyi siz de yiyebilirsiniz.”

SALDIRGANIN MİLLİ VE MANEVİ DUYGULARI COŞMUŞ!
Tekmeci saldırgan ise ifadesinde “milli ve manevi duygularının coştuğunu” söylemişti: “O gün kurban bayramıydı. Benim de milli ve manevi duygularım üst düzeydeydi. Ülkemizde bazı manevi değerler her gün aşındırılıyor. O gün de öyle bir gündü. Kadının normal giyim tarzı yoktu. Bu da benim manevi duygularımı tahrik etti. Bir kadının iffetli gözükmesi için en azından kendisini taşıyabileceği normlarda giyinmesi ve pozisyon alması gerekir. Sonuç itibari ile böyle olmasını istemedim. O anki manevi duyguların coşması ile bu harekette bulundum. Şayet bir kişi ben gayrimüslimim diyorsa da yine bizleri tahrik etmeyecek manevi değerlerimizi aşındırmayacak şekilde giyinmelidir. Ben daha önce psikolojik tedavi gördüm ama şu anda sağlıklı bir insanım. Ancak o zaman manevi duygularımın coşması nedeni ile davrandım. İslam hukukunda seksi giyinen bayana kırbaç vurulur. Bu kişilere de en azından bir para cezası verilmesi gerekir. Bizim akıl ve ruh kimyamızı bozuyorlar. Ben 4 senedir oruç tutuyorum. Ancak bu insanlar yüzünden yüzümü ahirete dönemiyorum. Dinimle barışık yaşayamıyorum. İnsanlar şeytanlaşıyor ve şehvet ortamı oluşuyor. Bundan dolayı Müslümanlığı yaşamaktan her gün uzaklaşıyoruz. Devletimizden İslamı resmi din olarak benimsemesini istiyoruz.”
Mahkeme, bir önceki duruşmada sanık Çakıroğlu’nun akıl hastalığının olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu’nda gözlem altında tutulmasına karar verdi.
Tekmeci saldırgan şu an tutuksuz yargılanıyor ve davanın 8 Mart’ta görülen duruşmasına katılmadı.