DİYARBAKIR

Fotoğraf: Elif Ekin Saltık/Ekmek ve Gül

Dicle Amed Kadın Platformu ve Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı çağrısıyla binlerce kadın Eski Cezaevi önünde toplandı. Buradan Ofis AZC Plaza önüne yürüyen kadınlar sık sık "Jin, jiyan, azadî" sloganı attı. Kadınlar Rojin Kabaiş ve katledilen birçok kadının fotoğrafını taşıdı.

Fotoğraf: Elif Ekin Saltık/Ekmek ve Gül

ELAZIĞ

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Elazığ Kadın Platformu’nun çağrısıyla 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında saat 16.00’da PTT Meydanı’nda toplanıldı. Kadınlar, saat 16.30’da yürüyüşe başlayarak eski Öğretmenevi önüne yürüdü. Erbane ritimleri, ıslıklar, “Jin Jiyan Azadî”, “Kadın yaşam özgürlük”, “Kadınlara değil erkeklere barikat”, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Kadın dayanışması yaşatır”, “Koruma aklama yargıla”, “Kadına değil şiddete dur de”, “Yasayı anayasayı sözleşmeyi uygula” sloganlarıyla bir yürüyüş gerçekleştirildi. Eski Öğretmenevi önünde yapılan basın açıklamasını Elazığ Kadın Platformu Dönem Sözcüsü Derya Coşkun okudu. Basın açıklamasında kadınlar, Mirabal Kardeşler’in mücadelesini hatırlatarak şu ifadeleri vurguladı: “25 Kasım 1960'ta Dominik Cumhuriyeti'nde Mirabal Kardeşler diktatörlüğe karşı mücadele yürüttükleri için katledildi. 25 Kasım, onların anısına Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü ilan edildi. Mirabal kardeşlerin kararlılığını, direncini, mücadelesini bugüne taşıyoruz.”

Elazığ'da bugün Sümeyye Yıldız'ın katledilmesine de açıklamada yer verildi: "Biz 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü’nde hazırlık yapma aşamasındayken, yaklaşık 3 saat önce yine bir haberle derinden sarsıldık. Elazığ’da, yanıbaşımızda, 3 çocuk annesi Sümeyye Yıldız kocası tarafından katledildi. Elazığ Kadın Platformu ve Elazığ Kadın Dayanışma Derneği olarak bu durumun takipçisi olacağız."

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Açıklamada ayrıca, ekonomik ve politik koşulların kadınlar üzerindeki etkisine dikkat çekilerek “Bu 25 Kasım'a, siyasal iktidarın toplumu sermayenin ihtiyaçlarına göre dizayn eden, ucuz ve güvencesiz işgücünü kalıcı hale getiren politikalarının en ağır sonuçlarından biriyle, Dilovası'ndaki katliamla giriyoruz… Ne kaza, ne kader, ne fıtrat. Tüm iş cinayetlerinde olduğu gibi, Dilovası'ndaki katliamın sorumlusu emekçilerin güvenli ve güvenceli yaşama hakkını hiçe sayan düzendir" dendi.

Kadınların istihdama erişimde yaşadığı eşitsizliklere de dikkat çekilen açıklamada Coşkun, “DİSK AR verilerine göre ise kadın işsizliği yüzde 39,4. Yani kadınlar işsiz ve istihdama erişemiyor. Bu planda merkezi bütçeden kadının payına günde yalnızca 51 kuruş düşüyor!” dedi.

Kadınlar açıklamayı şu sözlerle sonlandırdı: “Şiddetsiz, eşit, özgür bir yaşam için mücadelede kararlıyız" diyerek açıklamayı sonlandırdı. Basın açıklamasının ardından öldürülen kadınların isimleri tek tek okunarak karanfiller bırakıldı ve kadınlar hep bir ağızdan “Burada!” diye haykırdı.