Sesleri hâlâ yankılanan kadınlar (7): Rita Abatzi
İzmirli Rita annesi ve kız kardeşiyle Yunanistan'a göçmek zorunda kaldı. 30'lu yaşlarında şarkı söylemeye başladı, savaş koşulları yüzünden müzikten ayrı düştü.

Rita Abatzi (Ρ?ταΑμπατζ?) 1903 yılında İzmir’de doğmuştur. Rita Abatzi’nin adı, Rosa Eskenazi ve Marika Papagika ile birlikte kendi döneminin en ünlü rembetiko şarkıcıları arasında anılır.
Bu üç isim ilk kuşak veya klasik döneme ait (1920’ler-30’lar) kadın şarkıcılar olarak da sayılabilir. Elbette, kadın rembetiko şarkıcıları dendiğinde sonraki dönemin (1940’lar-50’ler) ünlü isimleri olan Sotiria Bellou (1921-1997), Sofia Karivali (1918-1995), Marika Ninou gibi önemli kadın şarkıcıları da anmak gerekir.
1922 yılının savaş koşullarında babasını kaybeden Rita, annesi ve kız kardeşi ile birlikte Yunanistan’a göç etmek zorunda kalır. Müzik kariyerine 30’lu yaşlarında başlamış olan Rita kısa süre içinde aktif bir müzik hayatı sürdürür ve 1930’larda pek çok plak kaydı yapar. Panayotis Toundas, Vangelis Papazoglou, Kostas Skarvelis, Spiros Peristeris, Dimitrios Semsis ('Salonikios'), Markos Vamvakaris, Vasilis Tsitsanis gibi, dönemin önemli bestecileri ve şarkıcılarıyla çalışmıştır. Rosa Eskenazi ile birlikte bir plak kayıtları da bulunmaktadır.
Rita Abatzi’nin II. Dünya Savaşı sonrasında aktif müzik hayatına devam etmemiş olsa da, sesi ve şarkıları unutulmamış, plakları defalarca yeniden basılmış ve Rita kendinden sonraki kadın şarkıcılara ilham veren önemli bir figür olmuştur. 1969 yılında yaşama veda etmiştir.


Kaynak: Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu “Kadın Müzisyen Portreleri Ve Şarkılarında Şiddete Karşı Duran Kadınlar” dosyası




İlgili haberler
Sesleri hâlâ yankılanan kadınlar (1): Kantocular

Aşağılayıcı sözleri göğüsleyerek çıkıp şarkı söyleyen, dans eden, erkeklerle dalgasını geçen Ermeni, Rum, Yahudi, Çingene kadınları bir dönemi kapatıp yeni bir dönemin kapısını ardına kadar açtılar.

Sesleri hâlâ yankılanan kadınlar (2): Peruz Terzakyan

Hayranı da derdi de çok bir kadındı. Kantonun piri, kantocuların kraliçesiydi. Rengarenk, yanardöner pullu fistanı, neşesini esirgemeyen hali ile çok aşıklar edinmiş, maalesef sefalet içinde ölmüş...

Sesleri hâlâ yankılanan kadınlar (3): Şamran Kelleciyan

Bir vakitler sahnenin bir başından öbür başına rüzgâr gibi uçan genç kadın Direkler Arası'nın en meşhur kantocularındandı. Öldüğünde geriye dört sandık dolusu nota ve onlarca kanto bestesi bıraktı.

Sesleri hâlâ yankılanan kadınlar (4): Marika Papagika

Kos'tan İskenderiye'ye sonra New York'a uzanan bir öykü bu... Bugüne tanıdık şarkılar bırakan bu içli ses, belki de göç yollarının ve yoksulluğun zorluklarıyla bilenmişti.

Sesleri hâlâ yankılanan kadınlar (5): Deniz kızı Eftalya

Boğaz'ın karanlığından yükselen sesini dinlemek için halkın sahile akın ettiği, adına mehtabiyeler düzenlenen bir kadın o. Bugüne taşınan onlarca derleme onun sesiyle kaydedildi ama adı geçmedi.

Sesleri hâlâ yankılanan kadınlar (6): Roza Eskenazi

İstanbul'da fakir bir Yahudi Seferad ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Ermenice, Türkçe, Yunanca şarkılarıyla sahneyi titretir. Nazilerden kaçan Yahudi ailelere evini açar...


Editörden