
Her geçen gün bir yenisi ekleniyor kadın cinayetlerine, çocuk istismarlarına. Kadın her yerde eziliyor, şehir ülke ayırt etmeden. Malatya’da da böyle. Bu coğrafyada yalnız yaşayan bir kadın olmak, âdeta yaşam savaşı vermek gibidir. En basiti sokağa çıkacaksan giydiğin eteğin, elbisenin boyunu defalarca düşünmektir aslında. “Acaba rahatsız eden olur mu, başıma bir şey gelir mi” tedirginliği yaşamaktır. Çünkü eğer başına bir şey gelirse toplumun ahlak değerlerini çiğnediğin içindir ki bu ahlak bu kime göre neye göredir? Erkek gezebilir, geç saatte dışarı çıkabilir ve hatta eğer geç saatte dışarıda isen erkeğin seni rahatsız etme hakkı vardır. Kadın dışarı çıkamaz, açık giyinemez gece gezemez. Eğer bu duruma baş kaldıranlardansan; toplumun değerleri seni yargılar. Tabii Malatya’da kadın olmanın en kötü yanı da hepimizin bildiği pembe trambüs. Birçok kişinin tepkilerine rağmen hala devam etmekte bu pembe trambüsün seferleri. Kadınsan, erkekler ile aynı otobüse binmemelisin. Yani kadınsan, bütün ortamlardan izole olmak zorundasın. Buralarda kadın olmak; aileden baskı görmek, okutulmamak, 18-19 yaşında evlenip hayatını tamamen bir erkeğin eline bırakmak zorunda kalmak ve şiddete baskıya maruz kalmaktır. Bu coğrafyada sokakta bir erkekten ya da herhangi birinden şiddete maruz kalabilirsin, âmâ erkek arkadaşınla el ele yürüyemezsin. Fakat bunlara rağmen haklarını bilen, bu topluma rağmen ses çıkarmayı başarabilen kadınlar var. Kadınların kendini bulduğu bir dergisi var: Ekmek ve Gül. Ve Biliyorum, birleşerek çoğalacağız.
İlgili haberler
Sandık bir şeydir, örgütlü güç her şey
Bunca sefalet, bunca yalan dolan, bunca güvensizlik, bunca çirkinlik içinde “Her şey güzel olacak” diye bir çağrı duymak, elbette iyi geliyor, güzel geliyor. Değişime dair umudu besliyor çünkü.
Umudumuzu mücadeleyle birleştirelim
AKP’ye oy veren, vermeyen işçilerde birçok fikir olmasına rağmen “Seçimlerde usulsüzlük yapıldı. Binali Yıldırım mağdur edildi” diyene hiç rastlamadık.
Ev işçisi Leyla anlatıyor: Sigorta yok, gelecek yok, para yok!
Ev işçisi Leyla: ‘Bazen ev sahipleri çok takıntılı oluyor, kıl görse yeniden temizlik yaptırıyor. Titiz olduklarından da değil, para verdiği için. Düzenli bir işim olsun, sigortası, hakları olsun çok
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN