
1909 Berlin doğumlu Lilo Hermann genç yaşta Kızıl Öğrenciler grubunda çalışmaya başladı. Lise öğrenimini tamamlayınca teknik üniversitede okumak için Stuttgart’a geldi. 1929’dan 1931 eylül ayına kadar Stuttgart’ta kaldı. Komünist gençlik örgütünde faaliyet yürütürken ocak 1931’de bu kez işçi sınıfına yönelik çalışmalar için Devrimci Sendikal Muhalefet (Revolutionäre Gewerkschaftsopposition) örgütlenmesinde görev üstlendi ve kısa süre sonra yeniden Berlin’e döndü. Aktif çalışmaları ile dikkat çeken Lilo Hermann, 1 Kasım 1931’de Almanya Komünist Partisi (KPD) üyesi oldu.
DEMOKRATİK HAK VE ÖZGÜRLÜKLER
Berlin Üniversitesinde biyoloji bölümünde okurken, demokratik hak ve özgürlükleri savunmak için 110 arkadaşıyla birlikte hazırlanan bir çağrıya imza attı. 11 Temmuz 1933’te tüm imzacılarla birlikte üniversiteden atıldı. Bu dönem karanlık geleceğin habercisiydi; 30 Ocak 1933‘te Hitler iktidara gelmişti. Komünist işçi gazetecisi olan Fritz Rau faşistler tarafında tutuklanıp aralık 1933’te katledildi. Bu saldırganlık Lilo Hermann’ın faşizme olan öfkesini daha da biledi.
26 Eylül 1934‘te yeniden Stuttgart’a dönerek Hölderlin Caddesi’nde 22 nolu eve yerleşti. Partinin verdiği tüm görevleri layıkıyla yerine getirdi.
FAŞİZME KARŞI MÜCADELEDE TUTSAKLIK
Faşistler Lilo Hermann’ı bir silah fabrikasını havaya uçurmakla ilgili planları olduğu yalanı ile 7 Aralık 1935’te Hölderlin Caddesi’ndeki evinde tutukladılar. Lilo’nun tutuklanmasını ise partinin içine sızmış ve önemli bir mevkiye gelmiş Hitler’in iki ajanı olan Eugen ve Alfons Wicker kardeşler ihbar ederek sağladı.Hermann, Weimar Caddesi’ndeki kadın cezaevinde iki yıl kaldı. Dışarıda yoldaşları boş durmadı. Genç yoldaşlarını, 19 aylık bir bebeğin annesini kurtarmak için geniş çaplı bir çalışma başlatıldı. Ancak faşistler idam konusunda geri adım atmadılar.
BERLİN’DE İDAM EDİLDİ
Lilo Hermann 30 Haziran 1937‘de idam edilmek üzere Berlin‘e götürüldü. Uluslararası kampanya sonucu idamı engellenmeye çalışılan Lilo Hermann’ın affını reddeden Hitler, ölüm emri verdi.Genç ve direnişçi bir kadın olan Lilo Hermann 20 Haziran 1938’de Berlin Plötzensee'de, önceden kendilerine giriş bileti takdim edilen, özel övgüye değer faşistlerin gözleri önünde, cellat Friedrich Hehr tarafından katledildi.
Faşistler öyle utanmazlar ki, Barnimstrasse'den Plötzensee'ye kadar olan yolculuğun masrafları ailesine ödetildi. Cesedi öğrenim ve araştırma amacıyla kullanılmak üzere Berlin Üniversitesi Biyoloji ve Anatomi Enstitüsüne teslim edildi.
İlgili haberler
GÜNÜN PORTRESİ: Irena Sendlerowa
Resimdeki kadını tanıyor musunuz? Hayır mı? Bu kadın Irena Sendlerowa! 12 Mayıs 2008’de, 98 yaşında Varşova’da öldü. Savaşa karşı barışı savunan kahraman bir hemşireydi! Yüzlerce çocuğu kurtardı...
GÜNÜN PORTRESİ: Dorothea Dix
Amerika’da akıl hastalarına daha insani ve modern tedavi yöntemlerini sağlamak için uzun uğraşlar ve mücadeleler veren Dorothea Dix’i hiç duydunuz mu?
GÜNÜN PORTRESİ: Annie Kenney
İngiliz bir işçi kadındı Annie Kenney. Hayatı kadın mücadelesi ile geçti. Kadınların oy hakkı mücadelesine işçi kadınları katabilmek için uğraştı yıllarca. Annie Kenney ile tanışalım...
GÜNÜN PORTRESİ: Betty Bausch-Polak
'Holocaust’u yaşayan yaşama dört elle sarılır' sözünü tüm yaşamına ilke edinen Betty Bausch-Polak savaşın ve faşizmin en yakın tanıklarından...
GÜNÜN KADINI: Bertha Von Kinsky
Tüm benliği ile barış mücadelesi veren ve bu sesi yükselten Bertha Von Kinsky ile tanışın...
GÜNÜN PORTRESİ: Sylvia Pankhurst
Sylvia Pankhurst, İngiltere’de kadınların oy haklarını elde etmeleri için mücadele etti. Birçok kadın, işçi ve uluslararası dayanışma örgütünün kurucusu ve eylemcisi oldu.
GÜNÜN PORTRESİ: Tacını kadınların taktığı kraliçe Ayşe Şan
20’li yaşlarında okuduğu klamlarla kadınların yüreğini titreten, halkın “Taçsız-Tahtsız Kraliçe” dediği Eyşana Kurd, Türkçe adıyla Ayşe Şan’ı tanıyalım.
GÜNÜN KADINI: Eşitlik ve adalet peşinde bir kadın işçi Adelheid Popp
‘Adalet ve Eşitlik’ talebi yıllardır kadınların talebi olmaktan çıkmadı. Binlerce kadın tarih boyunca gerçek adalet ve eşitlik sağlanana kadar bu talep için mücadele etti, ediyor. Adelheid Popp gibi..
GÜNÜN PORTRESİ: Sojourner Truth
1700’lü yılların sonunda ABD'de köle ve siyahi olmanın getirdiği zorluklarla mücadele edip, tarihe geçen bir kadınla tanıştırıyoruz sizi. Bu yaşam mücadelesini başlatan soru: ‘Ben kadın değil miyim?’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN