Bütçe laik, bilimsel, nitelikli ve parasız eğitime ayrılsın demek önümüzdeki dönem bütçe görüşmeleri başlamadan da önemli bir yerde duruyor.
Bir tarafta vergilerle eriyen asgari ücretin uygun görüldüğü işçi ve emekçiler, diğer tarafta ise iktidar tarafından desteklenen 5-6 maaşlı bürokratlar, sürekli borçları ertelenen patronlar...
68’de de 78’de de kadınlar mücadelenin ayrılmaz bir parçasıydı, inanmışlıklarıyla, değiştirici gücün bir parçası olarak kendi iradeleri ve ataklıklarıyla militanıydı.
‘Tekstil fabrikasında ve şarap fabrikasında çalışan kadınları ziyaret ettik. Kadın esnaflarla buluşmamızın yanı sıra ulaşabildiğimiz kadınlara ulaştık ve 8 Mart’ta yapılamaz denileni yaptık.’
Yıllarca şiddet gören Demet, bugün kadın dayanışması sayesinde boşanma davası açtı. Kızı ve engelli oğluyla tüm zorluklara rağmen dimdik ayakta durabilmesinin dayanağı ise kadın dayanışması.
HÜDA-PAR’ın Mecliste yer alması daha çok mücadele edeceğimiz bir döneminin geldiğini hissettiriyor. Meclisteki kadın vekillere ve biz kadınlara bu dönem daha çok iş düşüyor.
Gıda sektöründe çalışan ve evlisinden, bekarına evlilik hazırlığı yapanına kadar ‘Nasıl geçineceğiz’ sorusunun stresini yaşayan kadınlar çareyi de dayanışmada bulmuş ama. Amasını onlardan dinleyin…
‘Bizim emeğimizi yok saydıkları gibi çocuklarımızı da yok sayıyorlar… Hastanede kreş ve gece çocuk bakım evi, etüt vs. yapmak çok mu zor?’
Kapitalist ülkelerde ‘özel mesele’, ‘aile içi mesele’ adıyla kadını erkeğin egoist ve despotik çıkarlarına teslim eden pratiklerin çoğunluğu, başından beri Sovyet Ceza Yasası kapsamına alınmıştı.
Aşırı sıcaklardan herkese fenalık geldi. Ama kronik hastalıkları olanlar için her şey daha bir zor! Kalp, diyabet, migren, cilt hastalıkları yaşayanlar, çocuklar ve yaşlılar daha dikkatli olmalı.
Kocaeli’den metal işçisi bir kadın, TİS taleplerine dair Ekmek ve Gül’e mektup yazdı: ‘Regl günlerinde ayda bir gün ücretli izin hakkımız olmalı. Çocuk parası artırılmalı...’
‘Özellikle savunma ve enerji sektöründe, şirketlerin aldığı teşvikler veya silinen borçlar bile tüm işçilerin dilinde. Demek ki ‘bu yıl ara zam verilmeyecek’ söylemi, bir imkânsızlık değil tercih.’
Okulu donduranlar, cemaat yurduna yazılanlar, günde 6 saati yola harcayanlar ve nicesi… Türkiye’nin dört yanından üniversiteli kadınlar yaşadıkları güvencesizliği ve çağrılarını kaleme aldı.
Yaşam koşullarının daha da kötüye gittiğini belirten genç kadınlarla içinde bulundukları durum ve hayat şartları üzerine konuştuk.
‘Biz kadın öğrenciler, bu süreçte iç içe geçmiş iki hisle mücadele ediyoruz: Derin bir korku ve büyük bir öfke.’
‘Barışı getirecek olan şey, tüm kadınların içinde bulunduğu enternasyonal ve anti-emperyalist bir kadın mücadelesidir.’
‘Ekonomiyi düzeltebilecek bir planı yok bu hükümetin. Düşük ücretlere ve zamlara karşı tüm halk karşı durmalı.’
‘Mahallemizde, okulumuzda, iş yerimizde bizimle aynı kabusu görenlerle birleşmek ve bu kabusu da bu karabasanları da ortadan kaldırmak için harekete geçmenin tam vakti.’
Sendikal haklarının tanınmaması, patronun baskısı, mobbing ve ağır çalışma koşulları nedeniyle greve çıkan Temel Conta işçisi Sinem’den mektubumuz var!
Siyasi hesaplara göre şekillenmeyen, bilimsel, laik, ana dilinde ve parasız bir eğitim anlayışı hayata geçirilmeli. Bu gerçekleşmediği sürece bu sorun bir çığ gibi büyümeye devam edecek.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN






















