‘Beni sokmayan yılan bin yıl yaşasın’ atasözündeki o yılanın gün gelip çıkarına ters düştüğünde hepimizi sokacağını bilmeliyiz.
5 farklı işkolunda 30 kadınla yapılan görüşmelerde kadınların evdeki şiddet, Kod 29, sendikalılığın önemi gibi konularda hemen hemen aynı cümlelerle konuşması dikkat çekici.
Hastanelerde alınan önlemlerde bile ayrımcılık söz konusu olduğunu belirtiyor sağlık çalışanı kadınlar. Başhekimlik katlarına alınan önlemlerin diğer servislerde alınmadığını söylüyor.
Paydossuz, tatilsiz, sohbetsiz, aşağılanarak, saatlerce kölece çalıştırmanın ne demek olduğunu iliklerine kadar yaşatan tekstil işçisi bir kadının tüm tekstil işçilerine çağrısı bu mektup…
Mesleki Eğitimciler Federasyonu Genel Başkanı Selma Coşan, usta öğreticilerin yaşadıklarını anlatıyor.
Sık bel ağrısı çeken insan, 6-7 milyon yıl önce ayağa kalkıp yürümeye çalışan atalarını sevgiyle anmıyordur herhalde:) Doktor Sanem Bilgili, bel ağrısıyla ilgili bilmeniz gereken her şeyi anlatıyor...
Emeği, mücadelesi, hayalleri, geleceği bir gecede atanan kayyumlarla yıkılan 301 kişinin umutlarını, hayallerini, geleceğini kazanmak için verdiği mücadelenin hikayesi bu satırlar.
Boyu aşan yoksulluk, her hakkı tehdit eden işsizlik, yurda verilen çocuklar, koca şiddetine bahane arayan kadınlar...
Tacizden, tecavüzden, şiddetten usanan kadınlar bu kez kendileri için toplanmıştı bir masa etrafında.
Narin’in kaybettirilmesinden sonra açığa çıkan bunca şey, olağanüstü güvenlik önlemleri olsa da bu önlemlerin kadınların, çocuklarının hayatını korumak için olmadığını gösteriyor bize.
Seçimden önce “Bu sefer AKP’ye oy yok” diyen kadınlar, seçimden sonra tartışmaya girmek istemiyor. Sonra da ‘Bak yemin ver başkasına anlatmayacağına’ diyip anlatıyorlar nedenlerini...
Antep’te yaşayan liseli genç, aile evinde yaşadığı şiddet nedeniyle çocuk yurduna yerleştiriliyor ancak yurtta koşullar öyle zor ki, şiddet gördüğü eve dönmek durumunda kalıyor...
Hülya’nın yaşam kesitinde hepimiz için tanıdık hisler, olaylar var. Peki ya, Hülya’nın sıkıştığı ikilik dışında başka seçeneği yok mu?
Orta Vadeli Plan, Türkiye’de özellikle kadınlar için ballandıra ballandıra anlattığı esnek çalışma modeli bugün mülteci kadınların bire bir yaşadığı hayatın kendisi.
Emeğimizi, bedenimizi, haklarımızı, geleceğimizi kendi çıkarlarına dayanak haline getirmeye çalışanlara öfkeliyiz!
Lise eğitiminin kısaltılması tartışmasıyla iktidar, kız çocuklarına özetle, ‘Okuldan işe, oradan kocaya!’ diyor.
'Hepinizden önce başlar bizim mesaimiz. Hepiniz uykudayken biz hazırlarız güneşi, günü, baharı. Bilmezsiniz o gömlek ne ara ütülendi, o battaniye ne ara kaldırıldı' der Bahar.
Bursa’daki Atılım Tekstilde daha iyi koşullarda çalışmak için sendikalaşan 27 işçi işten atıldı. Direnişteki işçilerden Serap, ‘Yaktığımız meşale diğer fabrikaları da aydınlatacak’ diyor.
Gülsuyu’nda yaşayan iki genç kadınla konuştuk; hem mahallenin gündelik yaşamını hem de arkadaşlarının uyuşturucuya, çetelere nasıl sürüklendiğini anlattılar.
‘Pandemiyle birlikte her şey zamlandı ama maaşlar aynı kaldı. Pandemiyi biz yaratmadık, bu zamların da yaşadıklarımızın da sorumlusu biz değiliz. Önce hükümet, sonra da patron sorumlu!’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN






















