Siyasetten uzak durarak değil; halk olarak mahallelerde komisyonlar kurarak, bu komisyonlar aracılığıyla çözüm önerilerimiz ifade ederek etkin hale gelerek taleplerimizi gündeme getirebiliriz...
Ölümüne çalıştırmanın yetmediği, sesini çıkaranın Kod 29’la sabıkalandığı, sendikalaşmanın, hak arayışının önüne güya ‘hukuk’la geçildiği memleketin her karış toprağında birikiyor bu öfke.
Bebeği 1 yaşındaki bir anne: Tasarruf yapmak için bezini özelikle gece hiç değiştirmiyorum, gündüz de kaka yapmadıysa saatlerce kalıyor.
“Küllerimden doğdum” diyor Ayfer, “Eski fotoğraflarıma bak, gözlerimde hep bir hüzün var. Şimdi evet yüküm çok ağır ama her sabah kalktığımda ‘sen çok şey başardın’ diyorum kendime...
Ravensbrück Nazi kampı, sıradan kadınların nasıl işkencecilere dönüştüğünü gösteren korkunç bir örnek olduğu kadar kampta tutsak edilen kadınların hayatta kalmak için yürüttüğü mücadelenin de örneği.
Kimse bizi düşünmüyor, bir siyasetçi bile gece vardiyası kalksın demedi; taleplerimize kulak tıkadı. Ayın sonunu zor getirirken son model spor arabasıyla Meclise giren milletvekili var...’
Emine Bulut’un katledilişini protesto etmek için bir araya geldiğimiz mahalle eylemi dernek ile tanışmamda vesile oldu. Yürüyüşüm bütün kadınların yürüyüşü oldu. Kısacası dernek gücüme güç kattı.
Okumasına izin verilmeyen Nazmiye 13 yaşında bir çocukken evlendirilir, 1 yıl sonra trafik kazasında kocasını kaybeder, kaynıyla evlendirilir. Zor günleri geride bırakmış olsa da içi hep buruktur.
Bu zorlu günlerde de sonrasında da hayatlarımıza sahip çıkmak ancak birbirimizle dayanışarak gerçekleşecek.
Üstü kapalı cümlelerle, bazen de yüksek sesle kadın işçilerin asgari ücret sitemi ortadaydı: ‘Yine patronun dediği oldu...’
KHK ile yaşamları altüst edilen kadınlar, ihraç edildikten sonraki yaşamlarını anlatıyor. Hepsinin başka hikayeleri var, ortak görüşleri ise ekonomik bağımsızlıklarını kaybetmenin çok ağır olduğu.
Dergimizin şubat sayısı kadınların birlikte hareket etmesini zorunlu kılan koşulları, olanakları, mücadele araçlarını tartışıyor. 8 Mart sürecini kadınların birliklerini kurmak için değerlendireceğiz.
‘Mesela ben haftada 3 gün okuldan sonra voleybol antrenmanına gidiyorum, bazen antrenmana aç girmek zorunda kalıyorum. Yalnız ben değil, çoğu arkadaşım da benimle aynı durumda.’
‘Bir kadın öğrencinin eğitimine devam edebilmesi ile özgürce yaşayabilmesi, tüm bu iç içe geçmiş politikalarla doğrudan bağlanıyor.’
Kadınlar ‘Ya işten atarlarsa beni’ diyorlar. Cesaret edip bu tacizlere karşı koyma gücünü bulsak başka türlü olur. Öyle bir iltifat, dostça bir omza el atma olmadığını çok iyi biliyor kadınlar.
‘Yapılacak en önemli şey, kadın mücadelesinin temel dinamiğinin bu ülkede yaşam hakları ellerinden alınan geniş kadın kesimleri olduğu vurgusunu defaatle yaparak, mücadelenin eksenini genişletmek…’
Kim durup dururken boşanmak ister ki? İnsanlar zaten yaşanan belirli olaylardan sonra bu aşamaya geliyor. Peki arabuluculuk sistemi hayata geçerse bu süreci nasıl etkiler?
'Sağlık emekçileri diğer sendikalardan ya da sendikasız sağlık emekçileriyle bir birlikteliği sağlayamadığı için ses çıkarmak konusunda inanılmaz kaygı duyuyorlar.'
10 Ekim 2015’te Ankara Garı’nda IŞİD’in gerçekleştirdiği bombalı saldırıda yaşamını yitiren arkeoloji öğrencisi Dilan Sarıkaya’nın annesi Nesligül Sarıkaya’dan mektup var...
9 Mayıs 1945’te Nazi Almanyası’nın teslim oluşuna kadar 55-60 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının sakat kalmasına neden olan faşizm kadın işçilerin çalışma yaşamını nasıl etkiledi?
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN






















