Müftülere nikah yetkisi verilmesi işçi kadınların gündeminde peki işçi sendikalarının neden gündeminde değil?
25 Kasım yaklaşırken birlikte izleyip birlikte konuşabileceğimiz filmlerden bir liste hazırladık
Geçmişten yazılıp cam şişe ile kumsala bırakılmış bir not gibi olsun bu yazı. 3 Mayıs Cumartesi günü tüm kız kardeşlerimizi selamlıyoruz.
Yerel yönetim anlayışı temel olarak, kadınların yaşadıkları kenti; kendi ihtiyaçları doğrultusunda düzenleyebilmesi, yaşanılabilir kentler inşa etmesinin yolu bu anlayıştan geçiyor.
Bir kadının kendi çabasıyla dimdik ayakta duruyor oluşu bile bir meydan okumadır. Yere sağlam basmanın önemini Sakarya’dan Serap Özgü anlatıyor.
İnsanlık çocuk planlamasına ne zaman geçmiş, artan çocuk nüfusuna karşı ne zaman ‘Dur’ demişti? ‘Her sevişmeden de meyve almayalım’ dedikleri o dönem ne zaman gelmişti? İşte cevabı...
Çok küçük yaşta para karşılığı verdiler beni, erken başladım hayata, üzüldüm, evladımı kaybettim, aç kaldım bir başıma da kaldım ama bugün buradayım. Hiçbir emek karşılıksız kalmaz buna inanıyorum.
İşçi kadınlar, burjuva kadınların ‘küçük kızkardeşleriydi’. Oy hakkı elde edilene kadar aynı safta olundu; fakat burjuva kadınlar kendi sınıf çıkarlarını hiçbir zaman bir kenara koymadı.
Nafaka gerçekten de adaletsiz bir uygulama mıdır? Kadınların elinden alınmak istenen nedir tam olarak? Gelin kafamızdaki sorulara yanıt arayalım...
‘Ha bir akşam karanlıkta bir sokakta giderken öldürülmek, ha savaşta evinin kapısına gelip öldürülmek, bu sistemde kadınlara hep ölüm var.’
Kocaeli Derince’de 5 yıldır aynı temizlik şirketinde çalıştıktan sonra geçtiğimiz günlerde işten ayrılan bir kadın işçi, kendisini buna iten nedenleri Ekmek ve Gül’e anlattı.
Biz öğretmenler bir an önce okulların açılmasını, öğrencilerimize kavuşmayı, yüz yüze eğitim yapmayı istiyoruz. Fakat bu koşulların sağlıklı bir şekilde sağlanmasını da istiyoruz.
Kan için 5 lira bulmak savaşı ile milyoner düğününde yaşanan şatafat; karşıtların çatışmalı bir sarmalı... Ne var ki bu çelişkinin çözülmediği her gün, yoksullar için sonraki karanlık geceye gebedir.
Hülya Şellavcı’nın katiline zorlama hapsi kararını Hülya’nın ölümünden 4 gün sonrasında çıkaran yargı neden Dilruba’yı hiç vakit kaybetmeden tutukladı?
Hastane işçisi bir kadının yaşadıkları hiçbirimize yabancı değil. Her gün birçok angarya iş yaptırılan işçiler, işten atılma korkusu yaşamadan yaşadıkları sorunlara çözüm istiyor.
Bunca ayrı vagon tantanası varken şuraya bir parantez açalım, kadınlar toplumdan soyutlanmayı, vazgeçmeyi değil mücadeleyi seçti, seçiyor. Tıpkı Mısır’daki gibi...
‘Ek zam talep ettik diye aylardır yönetim adeta ‘ava’ çıktı, bu iş kimin başının altından çıktı diye.’
Gündelikçi, temizlikçi hatta bazen sadece “kadın”... Onlar böyle adlandırılırken bir varlık mücadelesi ile “ev işçileri” olduklarını artık hem kendilerine hem de topluma kabul ettirmeye çalışıyorlar.
Sendikalı kadınların başat taleplerinin göz ardı edilmemesi de burada kadınların birliğinden geçiyor.
İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü farklı fakültelerden kadınlarla toplaştı, sohbetlerden öne çıkanlar ise bölümlere göre özgünleşse de aslında bir o kadar da ortak.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN






















