Elazığ’da yaşanan deprem sonrası evleri yıkılan aileler hâlâ deprem çadırında yaşıyor. 8 Mart’ı çadırlarında birçok sıkıntı ile karşılayan kadınlar sorunlarına çözüm istiyor.

Aslında aynı taraftayız yani, deskin önü ya da arkası: sistem mağdurlarıyız; ne hizmet veren mutlu ne de hizmet alan.

Cumhurbaşkanı’nın ağzından çıkan her cümle aşağıda örgütleniyor. Artısı eksisi düşünülmeden kadınlar kandırılıyor.

Eğitim madem hak, neden mesaiye kalmak zorundayız çocuğu okutmak için? Bir tek patron çocuğunun ‘işçi’ olmaması tesadüf mü?

Geçen ay ‘Sekreter Deskinde Kadın Olmak’ yazısını okuyan tıbbi sekreter kadınlar yazılanlara hak vermekle kalmadı, “Dahası var” diyerek aldılar kalemi ellerine... İşte “dahası...”

Malatya’da yaşayan ataması yapılmayan bir öğretmen yazdığı mektupta, okuyup mesleğini icra edememenin kendinde yarattığı psikolojiyi anlatıyor.

‘Biz bıktık bu ahırı kendimiz temizlemekten. Pişmanlığınız da özrünüz de sahici olsun.’

‘Zalim, kimselerin olmadığı yerlerde kıstırdığında kurbanına canının istediğini yapar. İzleyip gördüğümüz, aklımızın almadığı her şeyin şahidiyiz. Kalabalığız. Haklıyız.’

Kadıköylü yirmi kadının ülkenin tüm kadınları nezdinde ‘HAYIR’da hayır barındıran hayallerini sizinle paylaşıyoruz.

Bornova Meydanı’ndaki boşluğu dolduran güvercinleri düşünüyorum. Aklımdan her boşluk böyle güzel dolmuyor diye geçiriyorum. Biz ne kadar çok insana temas edersek o kadar güçlüyüz.

Kocaeli Körfez'de kadınların kimi inançları için hayır diyor, kimi evet. "Tekleştiriyor" diyen de var, maddeler sorulduğunda kafası karışan da. Bir referandum hikayesi de burada...

Bir tarafta AKP Kadın Kolları'nın şatafatlı kahvaltı etkinliği, diğer tarafta kadınların kendi emekleriyle hazırladığı mütevazı sofradaki tartışma. İkisine de katılan Hilal aradaki farkı anlatıyor.

Van’dan 4 kadın sesleniyor bize. Bu 4 kadın memleketin halini de kadınların direncini de ortaya seriyor.

Ülkenin dört bir yanından kadınlara sorduk; bu yüzde 7’lik büyümeden sizin payınıza ne düştü, patronların kârına kâr kattığı, neşelerine neşe kattıkları bu süreçte sizde 'büyüyen' ne oldu?

Bütün dünyada savaş çığırtkanlığının yayıldığı, bölgemizde yıllardır devam eden savaşlarda büyük acıların yaşandığı günleri kadınların yakın tarihte verdikleri barış mücadeleleri ile hatırlayalım.

‘Sıkıntılar bununla da bitmiyor. İstediğin işe başvuru yapabilmen de mümkün olmuyor. Çünkü bir de yaş sınırı var. Yani 45'i geçtiysen sana geçmiş olsun…’

Pazarın ortasına geldim arabam hâlâ boş. Arttırdığım pazar paraları etikete gelen zamlara yetmiyor, spor olsun diye birkaç tur atayım diyerek dolanıyorum tezgahları.

‘Dünya Sağlık Örgütü, cinsel sağlığı bireysel bir temel hak olarak tanımlamıştır. Ancak kadınların yüzde 30 ile yüzde 60'ı yaşamları boyunca en az bir kez cinsel işlev bozukluğu yaşamaktadır…’

‘Savaş dönemleri radyodan yayınlanan kasıtlı ses frekanslarından, kilisenin kitleleri korkutmak için geliştirdiği org tınılarına kadar geniş bir yelpaze bu…’

‘Depremin ardından iki yıldır hâlâ sözde geçici barınma yeri olan konteyner kentlerde yaşamaya çalışan kadınların yükü azalmak yerine çoğaldı.’

Editörden